31 Ağustos 2009 Pazartesi

Kalp krizinin belirtileri nelerdir

Kalp krizi damarın tam olarak tıkanmasıyla ortaya çıkan bir süreçtir. Kalp krizi sırasında başlayan göğüs ağrısı ise, tıkanan damar açılana kadar devam eder. Eğer tıkanan damar açılmazsa göğüs ağrısı 8-24 saat arasında geçebilmektedir. Göğüs ağrısının ortaya çıkması için damarın tam olarak tıkanması gerekmiyor. Damarın bir nebze bile tıkanması ağrılara yol açmaktadır.

Damarı tam tıkanmayan kişilerin ağrıları, tam tıkananlarınkinden farklı bir şekilde seyreder. Örneğin kişinin damarı tam tıkalıysa ağrı her zaman olur. Ancak damar kısmen tıkalı ise, kişi merdiven çıktığında, koştuğunda, yemek yedikten sonra hatta gece yatarken bile göğüs ağrıları başlayabilir. Bu tür ağrılar kısa sürede gelir geçer. 5 ile 7 dakika arasında ağrılarınız gelip geçer. Bu ağrıya anjina pectoris denir. Bu ağrılarda damar tam tıkanmamış ancak daralmıştır. Bu ağrıları bir insan hissediyorsa şanslıdır. Neden mi? Çünkü bir kısım insan bu ağrıları bile hissetmeyebilir ve kalp hastası olduğunu ancak kalp krizi geçirdikten sonra öğrenir.
Bu ağrıyı hissedenler doktora giderek, bir eforla ortaya çıkan göğüs ağrılarının sebebini kalp krizi geçirmeden öğrenebilirler.

CİLT LEKELERİNDEN KURTUKMAK İÇİN KULLANILAN YÖNTEMLER

Ciltte oluşan lekelerden kurtulmanın çeşitli yöntemleri vardır. Bu yöntemlerden hangisinin size uygun olduğunu, bir dermatoloji uzmandan yardım alabilirsiniz. Cilt lekelerini yok etmek için kullanılan yöntemler şöyle ;

1- CİLT BAKIMI : Soruna yönelik ve cilt yapısına uygun ürünlerle yapılan cilt bakımları, cilde kaybettiği nemi kazandırdığı gibi, cilt üzerinde oluşan bazı lekelerinde giderilmesini sağlayabilir.
2- OKSİJENTERAPİ : Fotoyaşlanma belirtilerinde, cilt neminin azaldığı her durumda, hassas, etkili ve güvenli bir yöntemle canlı ve sağlıklı bir cilt görünümü sağlar. İstemeyen cilt lekelerinin giderilmesini sağlar.
3- KİMYASAL PEELİNG : Kimyasal peeling, cildi ölü hücrelerden arındırmak amacıyla, üst tabakasının alınması işlemidir. Cilt lekeleri, kırışıklıklar ve akne izlerinin giderilmesinde, cildin nem ve yağ dengesini kontrol edilmesinde faydalıdır. Cildin canlı ve homojen bir görünüm almasını sağlar. Fakat, kimyasal peeling uygulamanın belirli zamanları vardır. Bu zamanları öğrenmek amacıyla, DErmatoloji Uzmanından yardım alabilirsiniz.
4- MEZOLİFTİNG : Bu işelm, yüze, nem, dolgunluk, gerginlik, renk ve ışıltı vererek, anında diri ve genç bir görünüm sağlaması açısından, sıkça tercih edilen bir yöntem.
5- DOLGU VE BOTOKS: Son dönemlede, çok sık başvurulan bir yöntem olan, dolgu ve botoks, yüzün dinamik çizgilerinde ve derin çizgilerinde daha sağlıklı bir görünüm sağlar.
7- LAZER TEDAVİSİ : Leke tedavisi, sivilce tedavisi ve kılcal damar tedavisi, lazer ile mümkün olabiyor. Kısa zamanda, cilde gerginlik ve homojen bir görünüm verir, kılcal damar ve güneş lekelerinin tedavi olmasını sağlar. En çok kullanılan yöntemlerden birisidir.
Cilt lekerinin oluşmasında, güneş çok büyük etkendir. Güneşe çıkmadan önce, mutlaka yüksek faktörlü, koruyucu ürünler kullanmanızda fayda var.

30 Ağustos 2009 Pazar

TAPTAZE BİR CİLT İÇİN YOĞURT MASKESİ

Sizlere öyle bir maske tarifi vereceğiz ki... Tüm malzemeleri mutfaktan olan. Üstelik, uygulandıktan sonra cildiniz, taptaze, pürüzsüz ve capcanlı olacak. Hemen tarifimi verelim. Öncelikle gerekli malzemelerimiz ;
GEREKLİ MALZEMELER :
* 2 yemek kaşığı yoğurt,
* 1 çay kaşığı bal
* 1 çay kaşığı limon suyu
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzemeleri, cam bir kapta iyice, karıştırın. Elde ettiğiniz maskeyi, dudak çevresi hariç, tüm cildinize ve boynunuza sürün. 20 dak sonra, ılık su ile cildinizi yıkayın ve bastırmadan kurulayın.

28 Ağustos 2009 Cuma

YAĞLI CİLTLER İÇİN YAŞA GÖRE BAKIM

Cildin parlak olması, sağlıklı ve bakımlı olduğunun bir göstergesidir. Anca, cildiniz, yağlı olduğundan dolayı parlıyorsa, sorun var demektir. Acil bakım kürü uygulamanız gerekir. Yağlı cilde sahip olan okurlarımız için, yaşa göre bakım önerilerimz aşağıda verilmiştir.

18-29 Yaş Arası : Sabahları yüzünüzü, temizleme sütü ile temizleyin. Önce ılık, sonra da soğuk su ile yüzünüzü durulayın. Yüzünüzü bastırmadan kurulayıp, hafif alkollü bir tonik ile tonikleyin. Akşamlar da, göz çevresini, bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin.
Cildinizi nemlendirmek için, koruma faktörlü kremler kullanmanızda fayda var. Gö çevresine, yaşınıza uygun göz kremleri kullanabilirsiniz. Bu yaşlarda, yenileyici kremlere ihtiyaç duyulmaz ama, dengeli beslenmek, spor yapmak , düzenli uyumak ve sigaradan uzak durmak önemli bir konudur.
30-45 Yaş Arası: Sabaları,yüzünüzü köpük, krem veya süt ile temizleyin. Önce ılık, sonra suyla durulayın.Ilık su cildinizi yağ artıklarından temizler, soğuk su ise gözenekleri sıkılaştırır. Yüzünüzü bastırmadan hafifçe kurulayın. Az alkollü birtonik ile cildinizi tonikleyin.Akşam, göz çevresini, bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin. Yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanın.Göz çevrenizi, göz kremi ile nemlendirin. Kırışık önleyici kremlerden destek alın. Bu ürünler, A, C, E vitaminleri ve hafif dozda meyve asitleri içeren, cildi besleyici ve yenileyici ürünler olmalıdır. Bu ürünleri kullanmak cildi güçlendirir ve korur. Ürünü gece yatmadan önce sürün, Çünkü cilt, geceleri kendini yeniler. Yılda 2 kez, yaz ve kış aylarında, canlandırıcı serum kürü uygulayın. Bu sayede cildiniz daha diri ve canlı görünür.
46 Yaş ve Üzeri:
Temizlik: Sabah yapılan cilt temizliğine önem verin. Yüzünüzü köpük, krem veya süt ile temizleyin. Önce ılık, sonra suyla durulayın.Yüzünüzü bastırmadan hafifçe kurulayın. Az alkollü bir tonik ile tonikleyin. Akşam, mutlaka, göz çevresini bir göz makyajı temizleyicisi ile temizleyin. Güneş koruyucu kremlere devam edin. Nemlendirici kremlerinizi, ihmal etmeyin. Göz çevrenizi, göz kremi ile nemlendirin. Yatmadan önce, mutlaka kırışık önleyici krem kullanın. Yılda 2 kez, yaz ve kış aylarında, canlandırıcı serum kürü uygulayın. Bu sayede cildiniz daha diri ve canlı görünür.
Bunların dışında, hangi yaşta olursanız olun, mutlaka haftada 1 defa peeling yapın. Bu cildinizin daha sağlıklı ve daha kırışıksız olmasını sağlayacaktır.

DÖKÜLEN KİRPİKLERE DOĞAL DESTEK

Kirpiklerin uzun ve gür olması, her kadının dileğidir bana göre. Çünkü, bu şekilde olan kirpikle, hanımlara ayrı bir güzellik sağlar. Ama, herkes bu kadar şanslı değil malesef. Bazı hanımların, uzun ve gür kirpiklere sahip olma şansı bir tarafa, kirpik dökülmesi sorunları var. Eğer, siz de bu sorundan muzdaripseniz, bu yazmızı mutlaka okuyun deriz.

GEREKLİ MALZEMELER :
* 1 ölçek kanyak,
* 3 ölçek hint yağı,
* 2-3 tatlı kaşığı kuru ceviz yaprağı,
* 1 su bardağı sıcak su,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Hint yağı ve kanyak karıştırılıp, kirpik fırçası yardımı ile, gece yatmadan önce kirpiklere sürülür. Sabah, sıcak suyun içerisine, kuru ceviz yaprakları ufalanır. 15 dak dinlendirildikten sonra, pamuk yardımı ile süzülür. Bu su ile kirpikler yıkanır. Kirpikler kuruduktan sonra kirpik fırçası ile fırçalanır.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

SUSUZLUĞU GİDERMENİN YOLLARI

Müslüman aleminin en hayırlı ayı olan, Ramazan ayı, bu yıl sıcak bir mevsime gelmiş olmasından dolayı, susuzluk açısından bizleri zorluyor. Susuzluğu gidermek ve vücudun sıvı ihtiyacını karşılamak için, Selahattin Dönmez'in önerisi;

* Selahattin Dönemzin, 1. önerisi; Susuzluğu gidermek için birincil kural iftardan sahura kadar açık limonlu çay içmektir. Limonlu olmasının temel nedeni, iftarla sahur arasında yediğiniz yemeklerin içindeki kalsiyum, çinko, demir gibi minerallerin emiliminin azalmasını engellemek içindir.
* 2. öneri ise; su. İftarda arada, ikinci arada ve sahurda tüketmek, su tüketmek lazım. Sahurda içilecek 2 bardak suy gün içindeki susuzluğu giderir. İftarda 1 bardak su ve aralarda birer bardak su içmek lazım.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

AHMET MARANKİDEN KARPUZ DİYETİ

Prof. Dr. Ahmet Maranki, vücut temizliğinin kolay bir yöntemle yapılabileceğini vebu detoks programı için, karpuz diyetinin çok faydalı olduğunu söyledi.
KARPUZ DETOKSUNUN UYGULANIŞI ;
Kahvaltı: 3 bardak bitki çayı ve kilosu 60-70 arasında olanlar 500 gram, kilosu 70 kg'dan çok olanlar ise 1 kg karpuz tüketmelidir.
Öğle: 3 bardak bitki çayı ve kilosu 60-70 arasında olanlar 500 gram, kilosu 70 kg'dan çok olanlar ise 1 kg karpuz tüketmelidir.
Akşam (Gün batımı sonrası) : 3 bardak bitki çayı ve kilosu 60-70 arasında olanlar 500 gram, kilosu 70 kg'dan çok olanlar ise 1 kg karpuz tüketmelidir.
* 3 gün uygulanacak karpuz detoksunda, her öğünde, en az 3 fincan yeşil çay veya çeşitli bitki çaylarının ve PH seviyesi yüksek, kaliteli, alkali suların, bol bol tüketilmelisi gerekmektedir. (En az 1,5 - 2 litre) .
* Bitki çaylarında tatlandırıcı olarak yalnız çiçek-balı kullanılmalıdır.
* Karpuz seçerken gübreli, iri ve hibrit (dölsüz) tohumlu karpuzlar ile, kabaktan aşılanmış karpuz olmamasına kesinlikle dikkat edilmeli.
* Karpuz detoksuna başlamadan 3 gün önce, detoksun etkisini artırmak amacıyla, kırmızı et, kızartma, tavuk eti, konsantre gıda, siyah çay, beyaz ekmek gibi gıdaları tüketmemeye özen gösterilmelidir. İki detoks arasında geçen sürede de bu kurala uyulmalıdır.
*Karpuz detoksu, ayın çekim gücünden faydalanılarak yapılan karpuz detoksunun Birincisi Hicri-takvime göre şaban ayının 13-14 ve 15. günlerinde yani; Ağustos ayının 4-5 ve 6'sında uygulanır.Karpuz detoksunun ikinci uygulaması : Şaban ayının son üç günlerinde yani 18-19 ve 20 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilir.
* Karpuz detoksunun ilkini uygulayanların, İkinci detoksu uygulaması zorunlu değildir.

AHMET MARANKİ İLE KİRAZ DİYETİ

Saba Tümerin program konuğu olan Ahmet Maranki, kilo vermek ve beden temizliğine faydalı olmak açısında, kiraz diyetinin çok önemli ve faydalı oldsuğunu belirtti. Yaz mevsiminin başladığı il aylardan itibaren, meyvelerin zayıflamak amaçlı kullanılabileceğini belirten Ahmet Marankinin önerisi ile, kiraz diyeti ;
* Burada önemli olan, meyveleri mevsiminde tüketmek. Ancak o zaman fayda sağlanabilir.
*- Hastalıklardan korunmanın ve kurtulmanın en doğal yolu, toksinleri vücuttan atmak ve kanı temizlemektir.
* Ahmet Maranki, Haziran ve Temmuz aylarında uygulanması gereken bir detoks programından bahsetti. Kiraz diyeti. Bu diyet, Haziran'da 6-7-8 ve 20-21-22 tarihleirnde uygulanmaktadır.Ahmet Maranki'nin Kiraz Diyeti Temmuz Ayında Hangi Tarihlerde Uygulanır Ayın hareketine göre yapılan kiraz diyetinin birincisi, Temmuz ayının 6-7 ve 8’inde (aydınlık dolunay) uygulanır. İkinci kiraz detoksu ise, 20-21 ve 22 Temmuz günlerinde (karanlık dolunay) gerçekleştirilir.Üç gün boyunca kiraz yiyorsunuz.
Diyetin özü ;Sabah, öğle, akşam yarımşar kilo kiraz yemeğe dayanıyor. İçecek olarak su ve bitki çayları içilebilir. Kurutulmuş kiraz sapları da çok faydalıdır ve kaynatılıp içilebilir.
* Ahmet Maranki Kiraz Detoksu Ayrıntıları Sabah, Öğle, Akşam öğünü olarak kilosu 60-70 kilo arasında olanlar 500-1000 gram arası kiraz tüketebilirler.
* Kilosu 70'ten fazla olanlar 1000 gramdan fazla kiraz tüketebilirler.
* Üç gün sürecek olan Kiraz Detoksunda, her öğünde, en az 3 fincan yeşil çay veya, diğer bitki çayları ile PH seviyesi yüksek, kaliteli, alkali sular bol bol içilmelidir.
* Bitki çaylarının içine, tatlandırıcı olarak sadece, çiçek balı kullanabilirsiniz.
* Çok tatlı ve iri olan, Napolyon türü kirazlar yerine, küçük ve sarımtırak, daha doğal olan kiraz türlerini tercih etmelisiniz.
* Kiraz Detoksunun etkisini artırmak için, detoksa başlamadan önceki üç gün Kızartma, tavuk eti, konsantre gıda, siyah çay, beyaz ekmek gibi besinler tüketilmemelidir. Bu çok öneli ve unutulmaması gereken bir ayrıntıdır.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

PATLAMIŞ MISIRIN FAYDALARI

Eğlenceliklerimizin başında yer alan, patlamış mısırın, sağlık için çok faydalı olduğunu biliyor muydunuz ? Hem de hiç aklınıza gelmeyecek bir şekilde bizlere fayda sağlıyor.

Yapılan araştırmalar, patlak mısırın, yüsek oranda, antioksidan içerdiğini göstermekte. Patlamış mısırın içinde, meyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan, polyphenol antioksidan maddesine rastlandı.Bu maddenin, kalp hastalıkları, kanser ve diğer hastalıklarla mücadeleye, vücudun direncini artırması açısından yardımcı olmasıyla biliniyor.
Yapılan araştırmanın, sonucunun oldukça şaşırtıcı olduğunu söyleyen bilim adamları, bu sonucun, mısırın işlem görmeyen bir besin olmasından kaynaklandığını düşünüyor.

21 Ağustos 2009 Cuma

SAĞLIKLI KİLO VERMEK İSTEYENLERE BAL DİYETİ

Bu güne kadar pek de duyulmamış bir diyet yöntemi olan, bal diyeti, sağlıklı kilo vermek isteyen okurlarımız için, ideal bir diyet olacak. Balın kilo aldırdığı düşünülse de, bu yanlış bir inanıştır. Bal, glikoz ve meyve şekerinden meydana gelen bir besindir. Kilo almaya sebep olan sakaroz maddesinin, %5 ini içeren bal, glikoz ve meyve şekerinin, direkt olarak vücuda alınması nedeniyle, kolayca tolore edilir ve yağa dönüşmez. Gelelim, diyet programımıza;
Kahvaltı:
Ekmek ya da un yemeği, sonra 1 bardak süt veya yoğurt, kahvaltı sonunda 1 elma.
Öğle yemeği:
Sebze, az miktarda et veya ekmek ve sebze (et ve ekmeği birlikte yemeyin!)
Ara Öğün (16.00) :
1 bardak yoğurt
Akşam yemeği: Az miktarda sebze ve bir bardak ballı su (bir bardak suya bir yada iki kaşık kestane balıkonularak tüketilmeli.)
Gördüğünüz gibi, diyetimiz çok kolay ve faydalı.

17 Ağustos 2009 Pazartesi

GÜZEL BACAKLARA SAHİP OLMAK ÇOK ZOR DEĞİL

Televizyonda ve magazin dergilerinde gördüğünüz ve imrendiğiniz, güzel bacaklara, sizinde sahip olabileceğinizi söylesek, hem de bunu sadece, kısa bir zaman diliminde, başaracağınızı söylesek ne dersiniz ? Cevabınız evet ise, yazımızı mutlaka okuyun deriz.

• Sağ ayağınızla, ileri doğru büyük bir adım atın. Sağ dizinizin, doğru bir açıyla bükülmesi gerekiyor. Daha sonra, sol bacağınızla da büyük bir adım atın. Yine vücudunuz hamle eder pozisyonunda olsun.
• Parmak uçlarınızla koşun; ama, ileri doğru her adımınızda, dizlerinizi mümkün olduğu kadar, yukarı çekmeye çalışın. Topuklarınızı yere değdirmeyin. Böylece, baldırlarınız ciddi biçimde çalışmış olacaktır. 30 saniye çalışıp, 30 saniye dinlenerek, 5 kez bu hareketi tekrarlayın.
• Parmak uçlarınızda koşmaya devam edin, ancak bu sefer her adımınızda topuklarınızı kalçanıza değdirmeye çalışın. Baldırlarınızın arka kısmını çalıştıracak, bu hareketi 30 saniye süreyle beş kez tekrarlayın.
Gördüğünüz gibi, çok kısa bir zaman dilimi, güzel bacaklara sahip olmak için yeterli olacak.

16 Ağustos 2009 Pazar

Corek otunun yararları nelerdir.

İnsan vücudu, doymamış yağ asitlerini üretemediği için, dışarıdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yağı, bu açıdan günlük ihtiyacımızı karşılamaktadır.

Çörek otunun diğer tesirleri

•Çörek otundaki nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunu genişletip kramp gidericidir. Ayrıca ifrazı geliştirip öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücüdür. Devamlı kullanımda kan şekerini düşürür.

•Çörek otundaki B1, B2 ve B6 vitaminleri, birçok enzimlerin üretiminde önem taşır. Zira bunlar, savunma ablukalarını yok eder ve boyun altı bezini; dolayısı ile savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon hastalıklarının riskini azaltır. Bunun yanısıra hücre yenilenmesinde de lüzumlûdur.

• Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini güçlendirir. Selen, vücudun zehirli maddeleri atmasında yardımcı olur.

Çörek otunun faydaları:

Bu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile:

•Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü tesire sahiptir.

•İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.

•Kan şekerini düşürür.

•Damar hastalıklarını önler.

•Hazmı kolaylaştırır.

•Vücuttaki zehirleri süzerek atar.

•İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi gelir.

•Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.

•Alerjiyi önler.

•Savunma sistemini dengeler.

•Hormon sistemini ve ruh hâlini sağlamlaştırır.

Özel hallerde faydaları:

•Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri hastalıklarına, astım ile alerjiye iyi gelir.

•Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik devresindeki şikayetleri azaltır. Yan tesiri olmayıp, bu devredeki hanımlara ve bebeklerini ana sütüyle besleyenler için süt kalitesinin bebeğe daha yarayışlı olmasını sağlar.

•Egzamalı deriye sık sık çörek otu yağı sürüldüğünde deri çabuk iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü tesirinden dolayı çok fayda verir.

Bazı Hastalıklarda Çörek Otu:

•Hazım zorluğu ve mide şişkinliklerinde çörek otu eskiden beri bilinmektedir.

•Hemoroite iyi gelir, çünkü damarları güçlendirir ve kan dolaşımını hızlandırır.

•Romatizma, şeker hastalığı ve kolesterolün yükselmesi gibi metabolizma hastalıklarına faydalıdır.

•İktidarsızlık ve kısırlıkta yine yarar verici tesire sahiptir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları tanzim etmekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir.

•Çörek otu yağı kadınlardaki ay hâli sancıları ve diş ağrılarına karşı yine başarıyla kullanılmaktadır.

Sağlıklı olmak için çörek otu kürü:

Tabii muhtevası ile savunma sistemine, metabolizma ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksin adı verilen zehirli maddelerden temizler, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Cildi parlaklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur. Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm sağlar.

Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve tabii antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara şifâ olmaktadır. Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesine ve kepeğe karşı da tesirlidir.

Çörek Otu Nasıl Kullanılır ? Kurutulan tohumları baharat olarak, suda kaynatılarak veya yağı çıkarılarak kullanılır. Güzel kokulu olduğundan baharat olarak kullanımı yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu saç dökülmesi ve kepeğe karşı etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrılarını hafifletir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılırsa faydası görülür.

14 Ağustos 2009 Cuma

www.osmanmuftuoglu.com.tr osman müftüoğlu

Osman mütü oğlunun kişisel web sitesidir. Site içerisinde kitaplarının tanıtımları, günlük yazıları, önerileri ve soru cevap bölümü yer almaktadır.

Siteye gitmek için www.osmanmuftuoglu.com.tr adresini ziyaret ediniz.

Osman Müftüoğlu karın yağlarını eritme yöntemi

Karın ya da göbekte biriken yağların sebebi genetik, metabolik ya da hormonal faktörler olabiliyor.

Eğer kanda insülin hormonun fazlalığı ve insüline cevapsızlık ile seyreden "insülin direnci sendromu" olan "kronik stresli" veya "metabolik sendromlu" biri iseniz, otuz yaşından sonra karın çevrenizin yavaş yavaş genişlemeye başlamasına şaşırmayın.

Eğer karın çevrenizde yağlanmayla birlikte yüzünüzde yuvarlaklaşma, ensenizde yağ birikimi, karın ve kalçanızda kırmızı-mor çatlaklar meydana gelmişse bir Kuşing (Cushing) hastalığı ya da sendromundan kuşkulanmak gerekiyor.

Böbreküstü bezinin stres hormonu kortizolü çok miktarda üretmesi sonucunda oluşan bu sorun yüksek dozda veya uzun süreli kortizol kullanımı durumunda da ortaya çıkabiliyor. (Sezen Aksu’da böyle olmuştu).

Orta yaşlarla beraber belirginleşmeye başlayan karın ve bel çevresinde yağlanma erkeklerde testosteron azalması (Andropoz), kadınlarda östrojen kaybı (Menopoz) ile de ortaya çıkabilmektedir. Ve son olarak herhangi bir hormonal ya da metabolik sorun olmadan da karın ve göbek çevresinde yağlanma ortaya çıkabileceğini bilmemiz gerekiyor. Bu durum çoğu kez genetik kökenli olmakta. Çok miktarda alkol tüketmenin (özellikle biranın) de karın yağlarını artırdığı bilinmektedir.

Nasıl tedavi edilecek

Karın çevresinde biriken yağlardan "Liposuction", "Lipoliz" veya "Mezoterapi" gibi geçici çözümler ile kurtulabileceğinizi düşünmeyin. Bu yöntemleri seçerseniz hem ağrılı bir işleme katlanırsınız, hem de belinizi değil de cüzdanınızı inceltirsiniz!

Karın yağlarını cerrahi olarak aldırmak belki 300-500 gramdan geçici olarak kurtulmanıza ve bir kaç aylık geçici bir görüntüye sahip olmanıza yardım etse de kilo probleminizin çözümüne hiç bir fayda sağlamaz.

Lipoliz ve mezoterapi gibi yöntemlerin, yağ kaybı amacı ile kullanılmasının hiç bir fayda sağlamadığını söyleyebiliriz.

Karın bölgesi yağlarını azaltmanın yolu öncelikle onu oluşturan sebebi tedavi etmekten geçiyor. Hormonal eksikliklerin giderilmesi, kortizol fazlalığı, insülin yüksekliği gibi sorunların kontrol altına alınması, kronik stresin engellenmesi gerekmektedir. Bunun haricinde bir miktar günlük kalori kısıtlaması yapmak da etkili olacaktır. Diyeti mutlaka egzersiz-aktivite çalışmalarıyla desteklemek gerekmektedir.

En etkili yağ eritici düzenli egzersizdir

Karın bölgesi yağlarını azaltmak için en etkili egzersiz her gün yapılacak 30-35 dakikalık sıkı yürüyüşlerdir. Sert, ritmik ve dakikada ortalama 120 adımın altına düşmeyecek etkili yürüyüş planları karın yağlarından kurtulmayı kolaylaştırıyor.

Mekik çekmenin de yararlı olabileceği belirtiliyor. Eğer yürüyüş planı ile günde ortalama 300-500 kalorilik bir kayıp sağlayabilirseniz bu yağların bir hayli azalabileceğinden kuşkunuz olmasın.

Sırası gelmişken belirtelim: "Men’s Health" veya diğer fitness dergilerinde gördüğünüz dümdüz karınlı, bol kaslı erkek veya hanımlardan biri olmayı düşünüyorsanız, toplam vücut yağınızın %15 geçmemesi, hatta %12’lere inmesi gerekiyor. Bu da kolay kolay ulaşılacak bir oran değil.
Osman Müftüoğlu

12 Ağustos 2009 Çarşamba

SÜREKLİ SÜTYEN TAKMAK MEME KANSERİ SEBEBİ

Kadınların en korkulu rüyalarından birisi olan meme kanseri için, bir sebep daha ortaya çıktı. Hiç aklınıza gelir mi, göğüslerinizi korumak için kullandığınız sütyeni, sürekli takmanın, göğüs kanserine neden olacağı?

Yapılan bir araştırm sonucu, göğüs kanserinin, en önemli nedenlerinden birinin, aralıksız takılan sutyen olduğunu ortaya koydu. New York ta bulunan Ulusal Sağlık ve Uzun Yasam Kaynağı Merkezi, 4700 kadın üzerinde yaptığı araştırmada, aralıksız sutyen takan kadınların, göğüs kanserinin en sık görüldüğü kesimi oluşturduğunu ortaya çıkardı. Sütyen kullanmayan kadınlarda, kanser oranının çok düşük olduğunu belirleyen uzmanlar, kadınları günde 12 saatten fazla sütyen takmamaları konusunda uyardı. Doktor Beverly Smith, düzenli masajın, göğüslere kan akışını artıracağını,böylece sütyenlerin göğüs üzerindeki olumsuz etkisinin azalacağını söyledi.
Bu yazıyı okuyan hanımların, karasız kaladığını düşünüyorum. En iyisi, güvendiğiniz bir meme cerrahına danışarak, onun önerisi doğrultusunda davranmanız olacak sanırım.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Hamilelikte kabızlık nasıl giderilir

https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhU-6GLqAOlYYaJj7l37rzDb3NvxYYBXXAgDAiLH1Soakaw392o7YgrJL1nf2k3tRJs_DWNPBhUAQXo0UPX7ftRSPHW-2HOgb-H7c4gFv_6Ndo60zT8TlExfs0QPGrpx1TdtBlwmRCyMFuS/s320/kabizlik.jpgGebelikte kabızlık oldukça sık rastlanan bir durumdur. Sebeplerinden biri gebelikte hormon düzeylerindeki artışa bağlı olarak bağırsaklarda yaşanan kas dokusu gevşemesi, diğer bir sebebi ise büyümekte olan uterusun baskı yapmasıdır. Ama bu çözülemeyecek bir durum değildir. Aşağıda yazanlara dikkat ederek kabızlığın üstesinden gelmeniz mümkün.

Lifli gıdalar tüketin

kepekli ekmek, yulaf ezmesi, barbunya, kepekli makarnalar, kayısı, kuru üzüm, bezelye, pırasa, esmer pirinç, ahududu ve kuruyemişte yer alan posalı yiyecekleri tüketin. Ayrıca bolca kayısı, erik, incir kompostoları ve doğal meyve suları için. Eğer normalde çok az lifli besin alıyorsanız, öğünlerinize lifli besinleri azar azar ekleyin, aksi takdirde midenizde sıkıntı yaşarsınız. Bütün günkü öğünlerinizi 6 eşit parçaya bölerseniz çok daha iyi olacaktır; çünkü 3 büyük öğünde kendinizi çok rahatsız hissedebilirisiniz.


Su çok gerekli

Sağlığımızın temel taşlarından su, meyve ve sebze suları dışkıyı yumuşatıp besinlerin sindirim sisteminde rahatça ilerlemelerini sağladığı için kabızlık şikayetlerinin kurtarıcısıdır. Sabah kahvaltısından önce aç karnına bir bardak ılık su içilmesi tavsiye edilir.

Egzersizi artırın

Yaptığınız egzersizi artırmanız da kabızlığın azalmasına yardımcı olmaktadır. Özellikle açık havada yapılacak bir saatlik yürüyüşler, sağlığınız açısından oldukça faydalı olacaktır. Dolayısıyla her gün yaklaşık yarım saat veya birer saatlik yürüyüşler yapmaya çalışın.

Doktora görünmeniz gereken durumlar

Eğer dışkınız sulu, kanlı, sümüksü bir maddeyle kaplıysa mutlaka doktorunuza danışın.

Hamilelikte yaptırılması gereken testler nelerdir.

Sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmek, rahat bir doğum yapabilmek ve sağlıklı bir çocuk sahibi olabilmek için hamile kalmaya karar verildiğinde en az 3 ay öncesinde doktorla görüşmek önemlidir.

“Muayenenin ilk aşaması görüşmedir” diyor Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı uzmanlar… Bu görüşmede yaş, meslek, kaçıncı evlilik olduğu gibi bazı bilgiler öncelikle alınır. Daha sonra kalp hastalığı, diyabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı, tiroid hastalıkları gibi sistemik hastalıklar olup olmadığı sorgulanır. Jinekolojik ve gebelik öyküsü ayrı ayrı incelenir. Bu ilk görüşmede, hem anne hem de baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, genetik geçiş gösteren herhangi bir anomali ya da hastalığın olup olmadığı araştırılır ve böyle bir durum varlığında genetik biriminden danışmanlık almanız önerilir. Öykü sonrası genel fizik muayene ve jinekolojik muayene yapılır. Son 1 yıl içinde pap-smear testi yapılmadı ise pap-smear testi yapılır. Pelvik organların durumuna bakılır. Muayenede ayrıca boy, kilo ve kan basıncı tespiti yapılır.

Bilinen herhangi bir hastalığı olmayan kadınlarda gebelik öncesi rutin testler

  • Tam kan sayımı
  • Tam idrar tetkiki
  • Anne ve babanın kan grupları
  • Toksoplazma ile ilgili testler
  • Rubella (kızamıkçık) ile ilgili testler
  • Hepatit B ile ilgili testler
  • Açlık kan şekeri
  • Kromozom incelemeleri (akraba evliliği yapmış olanların ve genetik hastalığı düşündüren sakatlıklara sahip bebek doğurmuş olanların yaptırması önerilir)
  • Sistemik bir hastalık varlığında ise ilgili branş hekiminden konsültasyon istenir ve birlikte takip ve tedavi edilir.

Gebelikte yapılan kan tetkikleri

  • Tam kan sayımı ve kan grubu tayini
  • Tam idrar tahlili ve idrar kültürü
  • Açlık kan sekeri
  • HBs Ag (sarılık taşıyıcılığını gösterir)
  • HIV testi
  • Sifiliz (VDRL) (Frengi olarak bilinen, cinsel yolla bulasan bir hastalıktır)
  • TORCH (Toksoplazma, su çiçeği, kızıl, kabakulak, bel soğukluğu gibi hastalıklar, Sitomegalovirüs, Herpes simpleks tip 2 bakılabilir)
  • Şeker yükleme testi (50 gram glukoz ile 24 - 28. gebelik haftasında)
  • Indirekt Coombs testi (Rh uygunsuzluğu olan çiftlerde)
  • Tiroid fonksiyon testleri


Ultrasonografi

  • Bebeğin ve plasentanın tam görünüşü elde edilir. Ultrasonografi hem anne hem de bebek için güvenli kabul edilmektedir. Ne için yapıldığını bilmek isterseniz:
  • Bebeğin boyutunu ve gebelik haftasını tespit etmek
  • Bebeğin ve plasentanın konumunu belirlemek
  • Bebek ve plasentadaki fiziksel sorunları kontrol etmek
  • Çoğul gebelikleri tespit etmek
  • Diğer tanısal testler yardımcı olmak

Bunların dışında bebekte bir problem varlığını ve riskini araştırmak için

  • 11-14. gebelik haftası arasında ultrasonografi ile ense plisi ölçümü ve ikili tarama test
  • 16-18. gebelik haftası arasında Alfa Feta Protein testi
  • 20-24. gebelik haftasında ultrasonografik fetal anomali araştırması ve fetal biyometri (2. düzey ultrasonografi) yapılır.
  • Yapılan ikili veya üçlü test sonuçları pozitif (riskli olan) tespit edildiğinde, anne yaşı 35 üzerinde olduğunda, daha önceki gebelikte genetik hastalık, Down sendromlu bebeği olanlarda girişimsel testlere başvurulması ve karyotip analizi yapmak gerekebilir.
  • CVS (Koriyon Villus Sampling) (10-12. gebelik haftasında yapılır, erken dönemde sonuç verir. Yüzde 1-3 oranında bebeği kaybetme riski vardır)
  • Amniosentez (ideal olarak 16 – 18. gebelik haftası arasında yapılır, bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan bir iğne yardımıyla sıvı alma işlemidir ve yaklaşık yüzde 1 düşük riski mevcuttur.)

5 Ağustos 2009 Çarşamba

TÜLİN ŞAHİNİN GÜZELLİK SIRLARI

Ünlü makenlerin, güzellik sırları, son günlerin en çok merak edilen konularından bir tanesi. Sivaslı Cindy lakabı ile anılan, Tülin Şahin de, kendi sırlarından bir kaçını bizlerle paylaşıyor. İşte, o güzellik sırlarından 3 tanesi.
* PÜRÜZSÜZ BİR TEN İÇİN : Tülin Şahin, pürüzsüz bire cilt için, doğal bir peeling tarifi veriyor. Bu peeling için; tuz, toz şeker, süt ve zeytinyağı yeterli. Bu karışım, cildimize bildiğimiz keseyi yapıyor. Ama, çok daha narin bir şekilde tabii. Hatta toz şekerin parlaklığını yüzünüzde görebiliyorsunuz. Zeytinyağı ve süt, en alerjik cildi bile yumuşatıp, yatıştırıyor, bolca nem veriyor. Bunu her zaman evde kozmetik peelinglerim biterse hemen uyguluyorum. Çok pratik. Hatta ayaklara ve ellere de uygulanabiliyor.
* HARİKA AYAKLAR İÇİN : Ayaklarınızın hep yumuşacık kalması için, akşamları bolca ayak kremi sürüp, üzerine güzel bir kokusu olan talk dökebilirsiniz. Ardından, ayaklarınıza, pamuklu soket çorap giyip öyle uyuyun. Sabah uyandığınızda, ayaklarınız yumuşacık olucak.
* BAKIMLI ELLER İÇİN: Elleriniz bakımsız ve manikürsüz. Ama bakım ve maniküre zamanınız yok. O halde, Evde E vitaminli bir bakım yağı bulundurun. Ellerinizw, Bakım yağını sürdüktren sonra, sert kıllı bir tırnak fırçası ile, tırnaklarınızı fırçalayın. İşte size harika ve manikürlü eller.

Dis agrisi nasil geçer ne iyi gelir ?

Diş ağrıları genellikle zonklama şeklinde ve oldukça rahatsız edici olarak duyulur. Ağrı gittikçe şiddetlenir ve bazen dayanılmaz bir hal alır. Özellikle abse gibi iltihabi bir durum varsa dışarıdan farkedilecek kadar şişliklere neden olabilir. Sıcak – soğuk hassasiyeti ve dişe bastırınca hassasiyet artar. Dişlerde minik kırılmalar görülebilir.

Ağrı başladığında;

Diş aralarında kalmış yemek artığı, vb.. olup olmadığını kontrol etmek; varsa dişe zarar vermeden ve ağrıyı artırmadan temizlemek işe yarayabilir.

Bilinçsiz ve aşırı ağrı kesici kullanımından kaçınmak gerekir.

Bilinçsiz ağrı giderme yöntemlerinden kaçınmak ( ağrıyan diş üzerine ağrı kesici konması, alkollü pamuk uygulaması, vb.) gerekir.

Kesinlikle ağrıyan diş üzerine ASPİRİN ya da herhangi bir ağrı kesici ilaç uygulanmaz. Kimyasal yapıları nedeni ile bu gibi ilaçlar diş etinde ve çevre yumuşak dokularda tahrişlere neden olabilir.

Diş üzerinde çürük nedeni ile oyuk oluşmuşsa buraya çok az karanfil yağı (eugenol) emdirilmiş pamuk koyulabilir. Eugenol ağrının azalmasını sağlayacaktır.

Yine bir miktar karanfil çiğnemek, ya da karanfili toz haline getirip ağrıyan diş üzerine uygulamak az ağrılı durumlarda işe yarayabilir. Fakat fazla miktarda ve uzun süre uygulanması halinde diş etinin tahriş olacağı unutulmamalıdır.

Diş ağrısı başladığında vakit kaybetmeden bir diş hekimine gitmekte fayda vardır.

Diş ağrısının ızdırabından kurtulabilmek için sadece bu mucizeye ihtiyacınız var…

Karanfil tomurcuklarında ogenol (ojenol) adı verilen hidrokarbon, şahsilik
asit ve karyofıllin içeren bir uçucu yağ (esans) bulunur

Karanfılyağı da denilen bu esans, diş hekimliğinde sıkça yararlanılan antiseptik ve ağrı kesici ilaçların yapımında kullanılır. Karanfil tomurcukları ise, bazı reçel, yemek, turşu ve baharatlı şarapların yapımında çeşni olarak kullanılmaktadır.

Karanfil tomurcuklarının ve karanfilyağının sağlığa yararlı etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

1. Karanfil tomurcukları uyarıcıdır. Özellikle sindirim sistemi üzerinde uyarıcı etki yapar.
2. Gaz söktürücüdür.
3. Mide bulantısını bastırır. Kusmaları önler.

Bu etkilerinden yararlanılmak üzere piyasada satılan karanfil tomurcuklarından bir tutam (7-8 tane) alınıp 1 bardak kaynar suya atılır. 10 dakika demlendirilerek hazırlanan infüzyon ılık olarak içilir.

1. Karanfil tomurcukları nefesin kötü kokusunu yok eder. Bunun için tomurcuklar ağızda çiğnenip sert bakiye tükürükle atılır ya da yukarda tarifi verilen infüzyonla gargara yapılır.

2. Karanfil tomurcuğu ağrı kesici ve hafif uyuşturucudur. Bu etkilerinden yararlanılarak diş ağrısını kesmekte kullanılır. Bir adet karanfil tohumu ağıza alınır. Ağrıyan çürük dişin yakınına getirilir ve bir süre orada tutulur ya da gene piyasada satılan karanfilyağı biraz pamuğun üzerine damlatılır ve pamuk ağrıyan dişe bastırılır.

3. Karanfılyağı romatizma ve nevralji ağrılarının hafifletilmesinde yararlı olur. Bunun için karanfilyağı ağrılı yerlere dıştan ovuşturularak uygulanır..

4 Ağustos 2009 Salı

PROSTAT KANSERİNİ ÖNLEMEK İÇİN ŞİFALI BESİNLER

Prostat kanseri, erklerlerin, neredeyse tamamında görülen bir hastalık. Bu kansre türüne önceden önlem almak mümkün mü derseniz?, cevabımız evet olur. Pek çok kanser türünde olduğu gibi, bu kanser türünde de, beslenme çok önemli bir faktördür.

* Prostat Kanseri riskini azaltan önlemleri , kısaca hatırlatacak olursak, enme et, margarin, yağda kızartılmış gıdalar, yağlı süt ürünleri tüketimi azaltılmalı ve aşırı kalsiyum alımından kaçınılmalıdır.
* Prostat kanserini önlemek için sebzeler, likopen içeren besinler, deniz ürünleri, tahıllar, E vitamini kabuklu kuruyemişler, soya fasulyesi, tatlı patates ve avakado, yeşil çay, soya ve nar suyu tüketilmelidir. Nar suyunun kalbe faydalı olduğu birçok araştırma ile gösterildi. İçindeki “tanin" ve “antosiyanidin" lerle yüksek bir antioksidan gücecüne sahiptir. Nar suyu, kan akımını olumlu yönde etkilediği, kötü kolesterol LDL seviyelerini azalttığı biliniyor. Nar suyunun çok bilinmeyen bir başka faydası da son dönemde konuşulmaya başlandı.Nar suyu prostat kanserinin ilerlemesini yavaşlatmada, oldukça fayda sağlıyor. Bunun için, günde 1-2 bardak nar suyu içmek yeterli.

Biberin faydaları veya yararları nelerdir.

Biber, Patlıcangillerdendir. Taze iken yeşil ve çoğu acı olan biber meyvesi; hem sebze olarak hem de baharat olarak kullanılmaktadır. Bol miktarda C vitamini içerir. Acı ve tatlı, yeşil ve kırmızı türleri bulunur..

Faydaları: Kırmızı biberle hazırlanan ilaç, nevralji, lumbago (bel ağrısı) ve romatizmaya karşı yararlıdır. Ayrıca biber, mideye kuvvet verir. İştah açıcı ve hazmı kolaylaştırıcıdır. Kanamaları önler. Cinsel arzuları artırır.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

SALATALIK TONİĞİ

Çooooooook uzun yıllardan bu tarafa, salatalığın cilde olan faydaları bilinmekte. Pek çok kozmetik firmasının, salatalık özlü kremleri de piyasada satılmakta. Biz de salatalığın bu faydalasından dolayı, sizlere, salatalık toniğinden bahsetmek istiyoruz. 2. malzemeyi, aktarlardan temin edebilirseniz, harika bir cilde sahip olmanız, çok kolay olacak.

GEREKLİ MALZEMELER :
* 1/2 salatalık,
* 2 çorba kaşığı güvercin ayağı,
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Salatalığın kabuğunu soymadan mutfak robotunda çekin.Çekilmiş salatalığın suyunu sıkarak güvercin ayağı ile birlikte cam bir kase karıştırın.Pamuk yardımıyla yüz ve boyun bölgenize uygulayın.Durulamanıza gerek yoktur.
FAYDASI : Salatalık sahip olduğu vitamin ve mineraller ile cildi canlandırır, nemlendirir.