29 Haziran 2009 Pazartesi

Ayak kokusu için bitkisel çözümler

Ayak Kokusunu gidermeye Gereken Şifalı Bitkiler:Kına, Ada çayı, Havuç, Akhuş ağacı, Sirke
Hazırlanış Şekli:* Kına ve sirke suda kaynatılır. Elde edilen su ile ayaklar yıkanır.
* Ada çayı rendelenmiş havuç ile birlikte suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen su ile tedavi müddetince ayaklar bol bol yıkanır.
* Akhuş ağacının yaprakları kurutulduktan sonra ufalanmadan kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı ile yatmadan önce ayaklar bol bol yıkanır.

Ayrıca bildiğimiz çayı ılık bir şekilde 10 dakika ayaklarımızda bekletirsek 10 gün içinde ayak kokusunun sona ereceğini göreceksiniz.

28 Haziran 2009 Pazar

Ebru salli güzellik tarifleri

Ebru Şallı; EBRULİ programında hücre yenileyici maskenin tarifini açıkladı.

Malzemeler:

• 1 tatlı kaşığı çinko oksit kremi ( Eczaneden alınabilir)
• 1 tatlı kaşığı buğday yağı
• 1 tatlı kaşığı gül yağı
• 1 adet paket papatya
Uygulama: Papatyaları 1 su bardağı kaynar suyun içine atarak demlendirin. Bir kabın içinde 1 tatlı kaşığı buğday yağı,1 tatlı kaşığı gül yağı, 1 tatlı kaşığı çinko oksit kremini karıştırarak maske şeklinde yüzünüze uygulayın.

30 dakika bekledikten sonra, yüzünüzü ılık su ile yıkayın. Yüzünüzü önceden hazırladığınız papatya çayı ile yıkayın. Maskeyi haftada bir uygulayabilirsiniz.

25 Haziran 2009 Perşembe

Bronşit ve basur için şifalı bitkiler

Sığırkuyruğu

Önerilen hastalıklar: Göğsü yumuşatır. Balgam söktürür. Bronşite faydalıdır. Veremde, romatizma ağrılarında kullanılır, ses kısıklığına faydalıdır. Yatmadan önce içilirse uyku verir. Egzamaya iyi gelir, karaciğeri güçlendirir.


Kullanım şekli ve dozu: 1 bardak kaynar suya, kurutulmuş ottan 1 tatlı kaşığı konur ve demlendirirlerek günde 3 defa bir bardak içilir. Taze yaprak ve çiçekleri ezilerek lapa yapılıp yaralar üzerine konulursa, yarayı temizler ve tedavi eder.


Çiçeği dışındaki diğer kısımları, özellikle küçük tohumları hafif zehirlidir.

İbrahim adnan Saraçoğlu Zayıflama Kürü

Bitkisel Sağlık Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu Seda Sayanın televizyon programında zayıflamaya yardımcı olan beyaz lahana kürünü açıkladı :

3 su bardağı klorsuz taze suyu kaynattıktan sonra içine 6-7 yaprak beyaz lahana koyarak 3 dakika kaynatın.3 dakika dolduğunda içine yarım bağ taze maydanoz koyarak 3 dakika daha kaynatın. toplam 6 dakika dolduğunda ocaktan alarak ılınmaya bırakın.
Ilındıktan sonra süzerek elde edilen suyu 2 ye veya 3 e ayırın.
Sabah ve akşam için. (3 e ayırdıysanız sabah-öğle-akşam)
İçmeden önce yalnız o an içeceğiniz karışımın içine yarım limonun suyunu ilave ederek için.


Saraçoğlunun Uyarıları şu şekilde:
1-Lahana kültür lahanası değil iri yapraklı lahana olacak

2-Maydanoz iri yapraklı değil küçük yapraklı olmalı

3-Her gün taze olarak hazırlanmalı.

4-Yukarıda belirtilen kaynatma sürelerine mutlaka uyulmalı daha az yada çok kaynatılmamalı.

5-limon suyu içeceğiniz kadarına içmeden hemen önce koyulmalı.

24 Haziran 2009 Çarşamba

Suna Dumankaya dan Saç Bakım Önerileri

1- Soyulmuş yarım avokadoyu iyice ezin. İçine 2 adet bıldırcın yumurtası, bir çorba kaşığı susamyağı koyup karıştırın ve saç diplerinize sürün. Streç filmle sarıp iki saat bekletin. Ardından saç tipinize uygun bir şampuanla yıkayın. Bu kürü haftada bir tekrarlayın.

1697_192x260 Suna Dumankaya dan Saç Bakım Önerileri

Suna Dumankaya

2- Saç diplerinizin masaja ihtiyacı olabilir. Her gün 3 dakika masaj uygulayın. Ayrıca bir de tarif vereceğim: Bir su bardağı suda 4 yaprak defne, birkaç yaprak aynısafa ve biberiyeyi 10 dakika kaynatın. Su yarıya indiğinde süzün ve suyuna bir kahve fincanı iyi zeytinyağı, bir çay kaşığı deniz tuzu katın. Karışımı saç diplerinize boya sürer gibi sürüp, uçlara doğru tarayın. Streç filmle sarıp 3 saat kadar bekletin. Bun u haftada bir uygulayın.

3- Yarım kahve fincanı soya yağı, iki çorba kaşığı badem yağı, bir çay kaşığı deniz tuzu ve bir tatlı kaşığı elma sirkesini benmari usulü ısıtın. Karışımı saç diplerine boya sürer gibi sürün ve masaj yapın. Ardından streç filmle sarıp iki saat kadar bekletin.

• Saç derinize ve saçlarınıza hindistancevizi sütü veya aloe vera jeliyle masaj yapın. Bunu başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, ılık suyla durulayın. Haftada 3 kez tekrarlayın.

• Saç derinize ve saçlarınıza bal ve yumurtanın sarısıyla masaj yapın. Başınızda yarım saat kadar tuttuktan sonra, durulayın.

• 2-3 hafta boyunca, her öğünde bir bardak suya bir çay kaşığı elma sirkesi karıştırarak için.

Saçlarınızı beslemek için elma sirkesi ve adaçayını karıştırarak, saçınızı bu karışımla durulayın.

• Sıcak zeytinyağı, bal ve 1 çay kaşığı toz halinde tarçını karıştırıp macun haline getirdikten sonra, banyodan önce 15 dakika boyunca uygulayın.

• Saçların azaldığı kısımları kızarana dek soğanla ovun, ardından da bal sürün.

• Eşit miktarda ılık keneotu ve badem yağını karıştırıp, haftada bir saç derinize masaj yapın.

• Misket limonu çekirdekleri ile kara biber tohumlarını bira suyun içinde eşit sayıda öğütün ve düzenli olarak saç deriniz üzerine uygulayın.

• 1 fincan hardal yağını 4 çorba kaşığı kına yaprağı ile kaynatın. Süzdükten sonra kalan sıvıyı bir şişeye doldurun ve saç derinize düzenli olarak
Saç beyazlaması sorunu yaşayanlara öneriler.

Ceviz kabuklarını iyice dövüp püre haline getirin. Diğer taraftan bir tutam ceviz yaprağını yarım litre suda kaynatın, 20 dakika kadar demlenmesini bekleyin. Sonra süzüp içine ezdiğiniz ceviz kabuklarından bir çorba kaşığı katın. Karışımı şaçlarınıza sürüp bir saat bekletin. Bunu haftada bir gün uygularsanız saç renginiz değişir, koyulaşır.

Saçların Sağlıklı ve Hızlı Uzaması İçin:
150 GR. SIĞIR İLİĞİ
100 GR. HİNDİSTAN CEVİZİ İÇİ

Yapılışı:
Kemik iliğini haşlayın
içine öğütülmüş hindistan cevizini karıştırın
Ilık ılık saç diplerinize yedirerek sürün haftada 1 kez.

Kulak testi ritim test

netci

Sizlere bu site bir ritim dinlettiriyor, sonra tekrar bir ritim daha dinlettiriyor. Eğer iki ritimde aynıysa “SAME” tuşuna; ikisi birbirinden farklıysa “DIFFERENT” tuşuna basıyorsunuz.

Ayak kokusuna bitkisel çözüm

Ayak Kokusunu gidermeye Gereken Şifalı Bitkiler:Kına, Ada çayı, Havuç, Akhuş ağacı, Sirke
Hazırlanış Şekli:* Kına ve sirke suda kaynatılır. Elde edilen su ile ayaklar yıkanır.
* Ada çayı rendelenmiş havuç ile birlikte suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen su ile tedavi müddetince ayaklar bol bol yıkanır.
* Akhuş ağacının yaprakları kurutulduktan sonra ufalanmadan kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvı ile yatmadan önce ayaklar bol bol yıkanır.

Ayrıca bildiğimiz çayı ılık bir şekilde 10 dakika ayaklarımızda bekletirsek 10 gün içinde ayak kokusunun sona ereceğini göreceksiniz.

Bebek icin corba tarifleri

Sebze çorbası :

Malzemeler

1 küçük boy havuç

1 küçük boy domates

1 küçük boy patates

1 küçük boy kabak

¼ arpacık soğanı

2 çorba kaşığı yağsız dana kıyması

1 çorba kaşığı sıvı yağ

Yapılışı

Bütün sebzeler yıkanıp temizlendikten sonra küçük parçalar halinde doğranır veya rendelenir. Kıyma ve sıvı yağ da ilave edilerek 2 su bardağı su ilave edilerek haşlanır. Sebzelerin büyüklüğüne göre kullanılacak su miktarı değişebilir. Çorba pişirildikten sonra çocuğun ayına bağlı olarak tel süzgeçten geçirilebilir veya çatalla ezilerek yedirilir. Ayrıca kullanılacak sebzeler de mevsime göre değiştirilebilir. Genellikle tercih edilen bamya, taze fasulye veya pırasa gibi liften zengin sebzelerin kullanılmamasıdır. Barsak hareketlerini arttırarak dışkıyı yumuşatabilir.
Mercimekli Sebze Çorbası

Malzemeler

1 küçük boy domates

1 küçük boy havuç

1 küçük boy patates

¼ arpacık soğanı

2 yemek kaşığı pirinç

3 yemek kaşığı kırmızı mercimek

2 yemek kaşığı yağsız dana kıyması

2 yemek kaşığı sıvı yağ

Yapılışı

Yukarıdaki malzemeler, yıkanıp kabukları soyulduktan sonra hepsi birlikte düdüklü tencerede iyice haşlanır. Tel süzgeçten geçirilerek çocuğa iki öğünde yedirilir.
Terbiyeli Şehriye Çorbası :

Malzemeler

2 su bardağı et veya tavuk suyu

4 çorba kaşığı şehriye

1 yumurta

½ limon

1 kibrit kutusu kadar tavuk eti

2 çorba kaşığı sıvı yağ

Yapılışı

Et veya tavuk suyu içinde şehriye macunlaşıncaya kadar kaynatılır. Tavuk eti bıçakla i ince ince doğranarak, kıyma haline getirilir. Kaynayan şehriyelerin içine ilave edilir. Limon ve yumurta ayrı bir kap içinde çırpılarak çorbaya ilave edilir ve üç dakika daha kaynatılır.
Yoğurt Çorbası

Malzemeler

4 çorba kaşığı pirinç

1 su bardağı yoğurt

2 çorba kaşığı sıvı yağ

1 yumurta

Yapılışı

Pirinç 1 ½ su bardağı su içinde iyice haşlanır. Daha sonra süzülür ve süzülen su ile yoğurt sulandırılır. İçine bir yumurta karıştırılır ve bu karışıma yağ ile süzülen pirinçler ilave edilerek üç dakika daha kaynatılır.

Not:

Bu kitapçıkta önerilen çorbalar birer örnek olarak verilmiştir. Kullanılan besinlerin çeşitlendirilmesi ile değişik çorbalar yapılabilir.

Temel olarak çocukların bu çorbalarla sebze, sıvı yağ ve dana kıyması veya tavuk eti alması amaçlanmıştır.

Kullanılan sebzelerin büyüklüğüne bağlı olarak kullanılacak su miktarı değişiklik gösterebilir. Su miktarı ayrıca çorbanın kıvamı ile de değişiklik gösterir. Çorbanın yoğunluğunu ve içerdiği pürtüklerin iriliği bebeğin ayına ve edindiği yutma alışkanlığına göre değişir. Sonuçta amaçlanan, bebeğin öğürmeden iri pürtüklü gıdayı yutabilmesini sağlamaktır.

Bebeklerin çorbaları sulu olmamalı, daima koyu kıvamlı olmalıdır.

Blender kullanılması kesinlikle doğru değildir. Kesinlikle kullanmayınız.

Çorbaların tel süzgeçten geçirilmesi tercih edilir. Daha sonraki aylarda ise çatalla ezilerek verilmelidir.

Çorbalar “kedi maması” gibi olmamalı, lezzetleri erişkinin de yiyebileceği gibi makul olmalıdır. Çocuklarda ikinci yıl içinde görülen iştahsızlığın en önemli nedenlerinden biri, bebeğin kendisine verilen yiyeceğin lezzetine alıştırılmamış olmasıdır.

Hazırlanan çorba buzdolabında iki gün saklanabilir ve çocuğa yedirilebilir. Her gün yeni yapılması anneleri için gereksiz bir yorgunluktur… Kaynak: http://www.istahsizcocuk.com/

Sigaraya ötv zammı yapılmasına rağmen henüz sigara üretici firmalar yeni zam yapmamışlardır.
Sigaraya 24 haziran 2009 tarihi itibari ile herhangi bir zam yapılmamış olması sebebi ile bu yazının devamı içeresinde sigara fiyatları yayınlanmamaktadır. Yeni sigara fiatları ilan edilmesi ile birlikte sitemiz içerisinde yeni fiatlar yayımlanacaktır.

Parmak çıtlaması nedenleri nelerdir.

Kimi insanlar, her iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek ve onları gererek ses çıkartırlar, yani çıtlatırlar. Çoğumuz buradan gelen sesin kemiklerden geldiğini sanırız, hatta rahatsız oluruz ama nedense bunu yapanlar durumlarından memnun görünürler. En çok ve kolaylıkla çıtlattığımız yerler vücudumuzda en çok bulunan sürtünmeli eklem yerleridir. Bu tip eklem yerlerinde, örneğin, parmaklarınızda, iki kemiğin birleştiği yerde bir bağlantı kapsülü ve bu kapsülün içinde de, kemiklerin hareketleri sırasında, buraları yağlayan bir sıvı bulunmaktadır. Bu sıvının içinde erimiş durumda oksijen, nitrojen ve karbondioksit gazları bulunur. Vücudumuzda en kolay çıtlatabileceğimiz eklem yerlerimiz parmaklarımızdır. Parmaklarımız gerilince ve eklem yerlerimiz düzleşince bu kapsül de gerilir. İçindeki sıvının basıncı azalır ve gaz kabarcıkları patlamaya başlar. İşte duyduğumuz bu seslerdir. Patlayan kabarcıklar sonucunda gazlar bu sıvıyı terk eder, sıvı daha da genleşir ve eklem yerinin hareket yeteneğini artırır. Kuşkusuz ki eklem yerinin gerilmesi, bu kapsülün boyu ile sınırlıdır.

Eğer parmaklarınızı çıtlattığınız anda röntgenini de çekmiş olsanız, eklem içinde oluşan gaz kabarcıklarını görebilirsiniz. Bu olay eklem yerindeki hacmi yaklaşık yüzde 15-20 artırır. Aynı parmağınızı arka arkaya çıtlatamazsınız. Bir süre beklemeniz gerekir, çünkü gaz kabarcıklarının sıvı içerisinde tekrar oluşması biraz zaman alır. Tüm bu açıklamalar, deneylerle kanıtlanmasına karşın, yine de bu kadar küçük gazın, bu denli büyük bir ses çıkartabilmesinin nedeni hâlâ anlaşılmış değildir.

Ayrıca detaylı çalışmalar göstermiştir ki, çıtırdama sırasında iki ayrı ses duyulmaktadır. Birincisinin gaz kabarcıklarının patlaması olduğu biliniyor. İkinci sesin ise kapsülün uzama sınırına vardığında çıktığı sanılıyor.

Peki, parmaklarımızı çıtlatmak vücudumuz için zararlı mıdır? Bunu alışkanlık biçimini getirenlerde, eklemler çevresindeki yumuşak doku zarar görmekte, parmaklar şişmekte, dolayısıyla elin kavrama gücü azalmaktadır

19 Haziran 2009 Cuma

Hazimsizlik icin Bitkisel Cayi önerileri Formülü

Hazımsızlık çekenler, 3–4 çay kaşığı kuru melisa yaprağı ile demleyeceğiniz çaydan günde 2 fincan içtiğinizde bu sorunun önüne geçebilirler.

Şifalı bitki uzmanları, melisanın hazımsızlığı gidermek için birebir olduğunu belirtiyorlar.

Ayrıca antideprasan özelliği yaşıyan bu bitki, kendinizi kısa bir süre içinde iyi ve daha mutlu hissetmenizi sağlayabilmektedir.

Aynı zamanda, anksiyete ve uyku problemlerini gidermekte de etkili olan melisanın hafızayı güçlendirici özelliği olduğu da biliniyor.

17 Haziran 2009 Çarşamba

MAJYAJ MALZEMELERİ NASIL SAKLANMALI?

Makyaj malzemeleri, güzelliği ortaya çıkarmak için, bir araç sadece. Kadınlar için, vazgeçilmez bir unsur olan makyaj malzemelerini, daha uzun süre korumak adına bazı önerilerimiz olacak. Bu sayede, makyaj malzemeleriniz, daha uzun ömürlü olacak.

CİLT BAKIM KREMLERİ : Cilt bakım kremlerinizi, eğer, üzerinde, son kullanım tarihi belirtilmemiş ise, en fazla 2 yıl saklayabilirsiniz. Bu süre içerisinde, kremlerinizin bozulmaması için, buz dolabının kapak kısmında saklayabilirsiniz.
RİMELİNİZİN KURUMAMASI İÇİN : Kurumaya başlamış olan rimelinizin fırçasına, bir kaç damla ılık su veya hint yağı damlatın. Rimelinizi daha uzun süre kullanabilirsiniz.
RUJLAR : Rujunuzu fırçayla kullanırsanız hem daha iyi sonuç elde edebilirsiniz hem de rujunuzu sonuna kadar kullanabilirsiniz.
OJELER : Kuruyan oje şişelerinin içine birkaç damla koruyucu damlatarak ojeyi sulandırabilirsiniz. Böylece oje hem sulanmış, hem de güzel bir parlaklık kazanmış oluyor.
GÖZ VE DUDAK KALEMLERİ : Kalemleri açarken, kırılma olasılığına karşı, kullanımdan 30 dak önce, buzdolabına koyun. Kalemlerin ucu sertleştiğinden kolayca, kırılmadan açılabilir.

16 Haziran 2009 Salı

Süt miktarını artırmak için doğal çözümler.

Süt miktarını artırmak için doğal çözümler.

* Kaba yonca yiyin ya da kapsüllerini kullanın.Süt üretimini ve süt kalitesini artırır.

* Hayıt prolaktin hormonu salgılanmasını uyararak süt üretimini artırır.

* Çin Tıbbında codonopsis adlı bir bitki süt üretimini artırmak ve kanı kuvvetlendirmek için kullanılır.

* Keçi sedefi otu yüzyıllardır sütü artırmak için kullanılır.Neredeyse % 50 oranında artış sağlar.

* Mine çiçeği(güvercin otu,Verbena Officinalis) süt üretimini ve süt akışını artırır.Ayrıca besinlerin absorbsiyonuna katkı sağlar doğum sonrası stresinde yardımcı olur.

* Araştırmalar inek ağız sütünün,insan ağız sütüne en yakın kimyasal yapıya sahip olduğunu göstermiştir.Ağız sütü doğumdan sonraki birkaç günde salgılanan süttür.Yüksek oranda protein ve savunma sistemi ajanları içerir.Ağız sütü(kolostrum) normal büyümeyi sağlar,yaşlı ve hasarlı dokuların,kemik ve cildin yapı taşlarından kollagen ve kartilaj dokununve sinir hücrelerinin onarılmasına ve yenilenmesine yardım eder.Kolostrum kas üretimine yardımcı olur,vücudun yağ yakmasını sağlar.Araştırmalar kolostrumun çok güçlü savunma ve büyüme faktörleri içerdiğini göstermiştir.Kolostrum bakteri,virüs,mantar ve parazit gibi,enfeksiyonlara neden olan organizmalara karşı savaşmaya yardım eder.
Araştırmalar inek kolostrumunun insanlar tarafından kolayca sindirilebildiğini ve insan kolostrumundan 40 kat daha fazla savunma faktörleri içerdiğini göstermiştir.Süt kalitesini artırmak isteyen anneler inek kolostrumu almalıdırlar.

15 Haziran 2009 Pazartesi

Ender saraç enginarlı detoks çayı tarifi


Enginarın dış çanak yapraklarından 4–5 adet, sapının yapraklarından 2 adet yarım litre su içinde 3–5 dakika kaynatın. 5–10 dakika demleyin.

Yaprakları suyun içine sıkarak süzerüp çıkarın ve ılınmasını bekleyin.

Bu suyun içerisine başka bir kapta kaynattığınız 1–2 tatlı kaşığı hindiba otunu ilave ederek sabah akşam 1 çay kaşığı bal, 1/4 çay kaşığı zerdeçal ve 5–6 damla limon ile için. Mutlaka ılık için gaz yapabilir.

Halsizlik için şifalı bitkiler nelerdir.

halsizliğe karşı şifalı bitkiler

* Pelinotu, kara hindiba, kantaron, şahtere, elma, köpekayası, adaçayı, ıhlamur, kekik, havlıcan, zencefil, Antepfıstığı, turp tohumu, badem halsizliğe iyi gelen şifalı bitkilerdir.

* Kekik, çam iğneleri, yosun, ceviz yaprağı ile yapılan banyolar kişiye zindelik verir.

* 1 bardak kaynar suyun içine 1'er çay kaşığı toz zencefil + toz havlıcan + süzme bal konduktan sonra 10 dakika demlenmesi için beklenir.Sonra içilir. Üstüne 1 çorba kaşığı Antep fıstığı yenilir. Günde 2 kere uygulanır.

* 4 erik+2 şeftali+3 badem çekirdekleri çıkarıldıktan sonra blenderdan geçirilir. Ağır ağır içilir.

* 100'er gram kuşburnu + ahududu + böğürtlen yaprağı + mersin yaprağı karıştırıldıktan sonra 1 çorba kaşığı alınarak 1 bardak suya konulup 10 dakika kaynatılır, 2 saat demlenmesi için beklenir. Süzüldükten sonra 100 gram süzme bal ilave edilerek Her gün 1 çay bardağı içilir.

* Et kaynatıldıktan sonra suyu süzülür, içine bal ve biraz sirke ilave edilerek şerbet yapılır, aç karnına birer bardak içilir.

* 5'er gr havlıcan ve zencefil kaynatılarak çay gibi içilir. Üstüne antep fıstığı yenir. Bu çay romatizma için de faydalıdır.

* Pelin otu kaynatıldıktan sonra esmer şeker ya da bal ilave edilip birer bardak içilir.

Mide bulantısı için ne yapmalıyız

Papatya sindirim sistemi üstünde bir çok olumlu etkiye sahip bir bitkidir ve mide spazm ve kramplarını da önleyici özelliğe sahiptir.

Bu özelliği ile de mide bulantısının yanında, şişkinlik, hafif gastrit semptomları ve gaz şikâyetlerini gidermek için de etkili olabilmektedir.

Uzmanlar, papatyanın araba ve gemi yolculuklarında ortaya çıkan bulantıları önlemek için de etkili olabileceğini belirtiyorlar.

Dilerseniz marketlerde hazır satılan papatya çaylarını ya da aktarlardan kuru papatya alarak kendi çayınızı kendiniz de demleyebilirsiniz.

Ayrıca büyük bir kapta demlediğiniz papatya suyuna batırdığınız minik bir havlu ile karnınıza 20 dakika süre ile kompres yapmak da bulantınızı hafifletecektir.

CİLT BAKIMININ PÜF NOKTALARI

Etkili bir cilt bakımı, cildinizi olduğundan daha genç ve pürüzsüz görünmesini sağlar. Etkili bir cilt bakımı yapmanın da, bazı kuralları vardır. Bu yazımızda, cilt bakımının püf noktalarından bahsetmek istiyoruz.

CİLDİNİZİ TEMİZLİĞİ : Cil temizliğinde, sabah ve akşam cildin temizlenmesi önemlidir. Eğer makyaj yapıyorsanız, mutlaka, cildinizi makyajdan arındırıp, uygun bir nemlendirici kullanmanız gerekmektedir. Makyaj yapılmasa bile, cildin, günlük birikimlerden arındırılması şarttır.
KURU CİLTLERE İÇİN : Yağlı cilt bakımında, losyonlar ve jeller tercih edilirken, kuru ciltlerde, kremler ve temizleme sütleri tercih edilmelidir. Bu tip temizleyiciler, kıl köklerinde bulunan yağ hücrelerine yapışmış olan kiri derinlemesine temzilediğinden dolayı, etkili bir cilt bakımı sağlar. MİKROFİBER KUMAŞLAR : Cilt temizliği veya hafif peeling için özel olarak imal edilen mikrofiber kumaşlar ve eldivenler oldukça etkili bir şekilde temizliği tamamlarlar.Sadece su ile ıslatıraka kullanılan bu kumaşlar, cildi derinlemesine temizler. İçinde hiçbir kimyasal olmadığı için, en hassas ciltlere bile uygulanabilir.
TONİK İLE TEMİZLEME : Günlük bakım yapılırken kullanılacak en önemli 2. malzememiz, temizleyici toniklerdir. Gözenek sıkıştırmak için, çok faydalı olan tonikler, ciltte kalan son kir ve makyaj artıklarını da temzilemeye yardımcı olur. Alkol içeren toniklerden başka, sade gül suyu ve maden sodası cilt için iyi sonuç veren tniklerdir.
GÖZENEKLERİN TEMİZLENMESİ : Ciltte biriken kirler, gözenekleri tıkadığı için, gözeneklerin genişlemesine yol açar. Tonikler, bunları temizlediği için, gözenekler tekrar normal boyutlarına dönerler. Tonikler düzenli olarak kullanıldığında, gözeneklerin açılmasına pek fırsat kalmaz. Eğer, toniklerin içerisinde buluna alkole, allerjiniz var ise, doğal olan (gülsuyu ve madensuyu) toniklerden faydalanabilirsiniz.

13 Haziran 2009 Cumartesi

DOĞUM SONRASINDA ESTETİK OPERASYONLAR

Hamilelikle birlikte, değişen vücut yapısı, doğum sonrasında, annelerin, panik yaşamasına neden oluyor. Estetik açıdan bazı kaygılara kapılan kadın, bir daha eski görüntüsüne dönemeyeceğini düşünüp, depresyona giriyor. Doğum sonrasında oluşan estetik bozuklukları gidermek için, plastik cerrahiden yardım almak isteyen okurlarımız için, yapılabilecek estetik operasyonlar, aşağıda verilmiştir.

DERİ ÇATLAKLARI İÇİN : Gebeliğin ilk aylarından itibaren, bebek yağı ve badem yağı ile cildinize masaj yapmanız, cilt çatlaklarını, büyük oranda önleyecektir. Doğum sonrasında, sarkmaları önlemek için, uygun egzersizler yapmanız gerekmektedir.
ESTETİK AMELİYAT İÇİN : Meme dikleştirme ve karın gerdirme operasyonları için, emzirme döneminin üzerinden 1 yıl geçmesi gerekir. Bedeni üzerinde bunca değişikliği, dokuz ay gibi kısa bir sürede yaşayan kadın kendine yabancılaşır, bunu doğum sonrasında atlatmayı başaramayan hanımlar bir süre sonra plastik cerrahlardan yardım alabilirler. Bu yardım asla hemen sezaryen sonrasında yapılacak bir karın ameliyatı veya süt verirken yapılacak meme ameliyatları olmamalıdır. Çünkü vücudun bu dönemde verdiği cevaplar bizim estetik amaçlarımıza uymamaktadır. Yapılacak işlemler doğurganlığı, doğurabilmeyi ve emzirmeyi etkilemezler.
DOĞUMUN YARATTIĞI HORMONAL ETKİ : Karın kaslarının gevşemesi ve doğum sonrasında yeterince güçlenmemesi, derinin çatlamış ve gevşek olması, aşırı kilo alımı ile kalçalarda biriken yağlar, annelerin en çok şikayet ettiği, konulardır. Fakat, gebelikten dolayı meydana gelen hormonal etkiler, 1 yıla kadar sürebilir. Bu nedenle, doğum sonrasında, çok gerekli olmadığı sürece, estetik operasyon yapılmamalı, 1 yıllık süre beklenmelidir. Bu süre annenin bebeğinden arta kalan zamanlarda daha çok egzersiz gibi, cilt bakımı gibi işlemlerle ve sabırla geçireceği bir süre olmalıdır.
KARIN VE BACAK YAĞLARI : Yapılan egzersizlerle, ilk 1 yılda sonuç vermemişse, ve daha sonra doğum yapılmayacaksa, karın bölgesindeki yağlar için, estetik operasyon düşünülebilir. Doğum yapılmaması önerisi, karından deri çıkarıp, kas diktiğimiz ameliyatlar ve meme ameliyatları için geçerlidir. Liposuctioniçin de, doğum sonrası 1 yıl geçmesi gerekir. Aspirasyonla yağ alma yöntemi olan liposuction, tekrar bir doğum yapılacak olsa da, hasta tarafından isteniyorsa karın ve bacak yağları için uygulanabilir.
SİLİKONUN : Önceden gerçekleştirilen silikon protez ve küçültme ameliyatının süt vermeye herhangi bir etkisi yoktur. Anneliğin ardından, plastik cerrahtan en çok yardım istenen konulardan biri de meme estetiğidir. Kiminde meme, emzirme sırasında çok büyüyebiliyor ve daha sonra eski haline dönmüyor. Bazen de süt verme sona erdiğinde memenin içi boşalarak sarkık bir torbaya dönüşüyor. Memeye estetik açıdan şekil vermek için, mutlaka süt vermenin bitmiş olması gerekir. Bu öneri, silikon protez uygulamasında da, küçültme ve kaldırma ameliyatlarında da geçerli. Emzirme bittikten sonra özellikle hasta başka bir çocuk istemiyorsa ameliyatı önerilir. Meme ameliyatından sonra, yapılacak yeni bir doğum, memenin şeklinin bozulmasına neden olacaktır. Uygulanacak silikon protezin veya küçültme ameliyatının daha sonraları doğumlarda süt vermeye herhangi bir etkisi yoktur. Burada belirtilmesi gereken nokta, teknik olarak çok büyük memelere uygulanan farklı bir meme küçültme yönteminin zaten doğurganlık yaşındaki hanımlara uygulanmaz.
VAJİNAL ESTETİK : Doğum sırasında gelişigüzel yapılan dikişler ve vajinada meydana gelen sarkmlar sonucu, vajinal estetik yapılabilir. Normal doğum, vajeni de esneten bir olaydır. Zaman içinde buradaki dokular da eski boyutlarına ve esnekliğine kavuşurlar. Kadın-doğum uzmanları muayenede bu bulguları tespit eder ve hastanın buna bağlı idrar kaçırma şikayeti varsa, yine bu uzmanlık dalı tarafından, vajeni daraltma ve mesaneyi asma işlemi gerçekleştirilir. Plastik cerrahlar sadece doğuma bağlı veya doğuştan olan, dış genital organ şekil bozukluklarında bazı düzeltmeleri yaparlar. (örn. dış dudaklardan uzun olan iç dudaklar için, labiaplasti gibi.)

12 Haziran 2009 Cuma

Ahmet Maranki nin saç dökülmesi ve kellik için doğal formülü

Prof. Dr. Ahmet Maranki saç dökülmesi ve kelliği gidermek için aşağıdaki uygulamayı öneriyor:



Malzemeler:

• 5 Gram sarımsak yağı

• 5 Gram ısırgan yağı

• 5 Gram çam yağı

• 5 Gram biberiye yağı

• 5 Gram badem yağı

• 5 Gram zeytinyağı

Hazırlama ve uygulama: Yağların tamamını bir şişe içinde karıştırın.Elde ettiğiniz bu karışımı;

• 1. hafta: her gece

• 2. hafta: 2 gecede 1

• 3. hafta: 3 gecede 1

Saçlarınızın diplerine sürün ve saç diplerine friksiyon yapın. 3. haftadan sonra 3 gecede 1 uygulamaya devam edebilirsiniz.



Durulama şekli:

Saçınızı zeytinyağlı sabun ile yıkadıktan sonra aşağıdaki şekilde durulayın. Şampuan kullanmayın.



2-3 litre suyun içine 1 bardak üzüm sirkesi koyun, bu su ile saçlarınızı durulayın.



Bu uygulamayı 45 gün yapın.



20 gün içinde saç dökülmeniz duracak, 45 günde yeni saçlarınızın çıkmaya başladığını göreceksiniz.



HTML clipboard

Bu sitenin Sayın Ahmet Maranki’nin resmi sitesi değildir. Herhangi bir organik bağı yoktur.

Ahmet Maranki’nin Resmi web sitesi www.maranki.com 'dur.

Ahmet Maranki'ye Sorularınız için info@maranki.com 'a iletebilirsiniz.



Kırışıklıklar için Civanperçemi Maskesi






Uzman Doktor Ender Saraç, yüzdeki çöküntü ve kırışıklar için civanperçemi maskesi tarifi açıkladı!

Malzemeler:

Civanperçemi çiçeği
Yarım fincan limon suyu
1 kaşık zeytinyağı
1 kaşık süzülmüş bal
1 yumurta sarısı
Yulaf unu

Hazırlanışı:

Civanperçemi çiçeği, saf su ile 10 dakika kaynatıldıktan sonra sıkılığ süzülür ve bu sudan 1 fincan kadarı buzdolabında soğutulmak üzere kaldırılır. Sudan arta kalan posa ezilir ve içerisine limon suyu, bal, çırpılmış yumurta ve zeytin yağı eklenerek iyice karıştırılır. Bu karışıma buzdolabında soğumaya beklettiğimiz civanperçemi suyu ilave edilir ve maske kıvamına gelene kadar yulaf unu ile birlikte karıştırılır.

Uygulanışı:

Cilde maske gibi uygulanabilir. Cilde sürüldükten 1 saat sonra ılık su ile yıkanarak temizlenir ve cilt gül suyu ile temizlenir.

KURU CİLTLER İÇİN DOĞAL MASKE ÖNERİLERİ

Cildi kuru olan hanımlarda, erken cilt kırışması ve pul pul ola problemleri, sık sık karşılaşılan bir durumdur. Kuru cilde sahip olan hanımların, ilk öncelikle yapması gereken şey, günlük olarak, 2-2,5 lt su tüketmeleridir. Cildi uygun maskeler ve kremlerle desteklemek de yapılacak, bir diğer iştir. Bu yazımızda, kuru ciltler için, fayda sağlayan bazı bitkisel maske önerilerinde bulunmak istiyoruz.

YULAF İÇİ MASKESİ : 2 çorba kaşığı yulaf içi, su veya sütle, 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra, elde edilen karışıma,1 kaşık bal ilave edilir. Hafif sıcak vaziyette yüze sürülüp, 15 dakika bekletildikten sonra, ılık su ile yıkanır.
KABAK MASKESİ : Kabağı pişirin. İyice ezdikten sonra, 2 çorba kaşığı kadar miktarın içine, 1 çorba kaşığı zeytin yağı veya badem yağı karıştırın. Elde edilen karışım yüzünüze sürün. 20 dak bekledikten sonra, ılık su ile yıkayın.
HAVUÇ MASKESİ : 2 adet havuç rendeleyin. 1 adet yumurta akı ile çırpın, 1 tatlı kaşığı zeytin yağı (veya süt) ve az miktarda nişasta ilave edin. Yüz ve dekoltenize sürün. 30 dak bekletip, ılık su ile yıkayın.
MARUL MASKESİ : Marul yaprakları ince ince kıyılır, üzerine zeytin yağı ve birkaç damla limon suyu sıkılır (lapa haline gelmesi için). Yüze sürülür. 20 dakika sonra yavaş yavaş evvela sıcak su ile, sonra soğuk su ile yıkanır. Marul yerine, rendelenmiş turp veya patates püresi de kullanılabilir.
MUZ MASKESİ : 1 adet muz, iyice dövüldükten sonra, içerisine 1 tatlı kaşığı süt veya kaymak ilave edilerek, karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika sonra ılık su ile yıkanır.
ELMA MASKESİ : 1 adet elma, iyice rendelendikten sonra, içerisine 1 çorba kaşığı zeytin yağı, süt veya kaymak karıştırılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika kadar bekledikten sonra ılık su ile yıkanır.
ŞEFTALİ MASKESİ : Olgun bir şeftali iyice ezildikten sonra, haşlama papatya suyu ile lapa haline gelinceye kadar karıştırılır. Sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletildikten sonra yüz, sıcak su ile yıkanır.
SALATALIK MASKESİ : Rendelenmiş hıyara birkaç damla limon suyu damlatılır. Yüz ve boyuna sürülür. 20 dakika sonra, yıkanarak değil de, bir mendil veya bir bezle iyice temizlenir. Salatalık yüzden temizlendikten sonra, ılık su ile, yüzünüzü yıkayın.

Meyve Suyunun Faydaları




Mısır püskülü suyu :Mesane taşlarını düşürür.Romatizma tedavisinde kullanılır.İdrar söktürür.Sakinleştiricidir ve beyni güçlendirir.

Çimen suyu: İçinde 100'den fazla vitamin ve enzim barındıran çimen suyunun en önemli özelliği kanı yenilemesi.




Maydanoz suyu: Böbrek, karaciğer ve idrar yollarının temizlenmesine yardımcı oluyor. Gazı gideriyor, bağırsak solucanlarını düşürüyor. Kansere karşı koruyucu, yara–kesikleri iyileştiriyor. Cildi güzelleştiriyor, saç dökülmelerini engelliyor.

Pancar suyu: Demir eksikliği bulunanlar pancar suyu içmeli.

Kereviz suyu: Vücuttaki toksinleri atıyor. Vücudun yenilenmesini ve temizlenmesini sağlıyor. Erken yaşlanmayı önlüyor.

Domates suyu: Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, nezle ve grip tedavisinde etkili. Metabolizmayı düzenlediği gibi kısırlığı da tedavi edebiliyor.

Ananas suyu: Yağ yakıcı, idrar söktürücü ve vücudu toksinlerden arındırıcı etkiye sahip olan ananas suyu selülit tedavisinde de kullanılıyor. Cildi nemlendiriyor ve saçları parlatıyor. Tansiyonu dengeliyor.
Meyve Suları ve Faydaları

Portakal Suyu :Bağışıklık sistemini güçlendirerek bizleri soğuk algınlığı ve gripten koruyan meyvelerin başında portakal gelir. Ayrıca, içerdiği vitaminler ve antioksidanlar sayesinde portakal, kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar.

Havuç suyu: İçindeki A vitamini ve bol mineral, yara ve iltihapların kolay iyileşmesini sağlıyor. Kan yapıcı ve güç verici özelliği bulunuyor. Karaciğeri güçlendirdiği gibi kan yapıcı özelliği sayesinde mide ve bağırsak kanamalarını engelliyor.

Nar suyu: Doğal antibiyotik olarak bilinen nar, damar sertliğine karşı etkili. Yeşil çaya nazaran üç kat daha güçlü bir antioksidan. İshal kesici ve kurt düşürücü özelliği biliniyor.

Kayısı Suyu :Sindirim sistemini rahatlatır.Kan şekerini denge tutar,bunun yanısıra kuru kaysı hazmı kolaylaştırır ve gaz oluşumunu engeller.

Kivi suyu: C vitamini deposu olan kivi, enfeksiyonlar ile mücadele etmek ve cilt kusurlarını önlemek açısından yararlı.

Armut suyu: Böbreklerin düzenli çalışmasını sağlayıp kum ve taşların dökülmesine yardımcı oluyor. Yüksek tansiyonu düşürüyor. Kansızlığı ve kabızlığı önlüyor. Sakinleştiriyor, zihni açıyor ve yorgunluğu alıyor.

Kirazsapı Suyu : Adet dönemi sancılarına iyi gelir.Kanı temizler,böbrek yetmezliğine iyi gelir.Zayıflamaya yardımcı olur.

Elma suyu: Kan şekerini kontrol altında tutan elma suyu, baş ağrılarını gidermede etkili. Bağırsak parazitlerini düşürüyor, kalp ve akciğer kanseri hastalıklarını önleyebiliyor. Romatizma, gut ve mide hastalıklarının panzehiri.

Porsuk Ağacı

porsuk ağacıAvrupa Akdeniz ülkeleri ve Kafkasya'da yayılış gösteren porsuk ağacı ülkemizde ülkemizde kuzeyden güneye birçok yörede görülür. Kendi başına büyük ormanlar kurmaz. Kayın göknar ladin ormanlarında tek tek veya küçük gruplar halinde bulunur. Bazen küçük bir çalı bazen sık dallı yuvarlak tepeli bir ağaç formunda görülür.

Esnek odunu eski çağlarda yay yapımında kullanılmıştır. Yaprak ve genç sürgünlerinde "taksol" adlı zehirli bir alkoloid vardır. Buna karşın tohumunun kırmızı renkli kapçığı zehirsizdir ve yenir.

Porsuk (Taxus Baccata) daimi yeşil bir çam türü olup dalları ve iğneleri benzer türlerine göre daha yumuşaktır. Taxaceae ailesindendir. Avrupa’nın güneyi Afrika’nın kuzey batısı Asya’nın güney batı bölgelerinde ve İran’nın kuzey bölgelerinde doğal olarak yetişiyor. Tabiatta dağınık şekilde gelişeni dışında dikine sütun gibi ve toprağa paralel enine büyüyen bodur türleri de vardır. Çok yavaş gelişir.

Bitki çok uzun ömürlüdür. Bazı bulunan fosillerde porsuk izlerine rastlanmaktadır. Dünyada boyu 28 metre çapı 4 metreye kadar ulaşabilen 3000-4000 yaşında örnekleri bulunabiliyor. Porsuğun yaşını bilinen gövde içindeki yaş halkalarını sayarak tahmin etmek imkansızmış. Eski bina bahçelerinde korularda Türkiye ve Avrupadaki saraylar’da yaşlı örneklerini görebilirsiniz. (Porsuk Avrupada dikilen en eski ve yaşamayı becerebilmiş ağaçlardanmış.)

Çim sevmediğim için genellikle yer örtücü olarak üzerine basılmayacak yerlerde gölgeli alanlarda hep yayılıcı porsuk kullanırım. Bitki güneşli’den karanlık alanlara kadar pek çok yerde yaşar. Kayın meşe gibi altında bitki yetişmesi zor ağaçların altında gelişebiliyor.

porsuk ağacıAşırı sulu fakat suyu geçirgen kireçli ya da kurak topraklarda yetişebilir. Boylanan boylanmayan türler sadece özel çam gübresi seviyor hayvansal gübrelere bu bitkilerde de dikkat. Ağaç olan türlerin altında çim yerine Osmanlı çimi yonca ya da hosta mükemmel yetişebiliyor.

Bitki her deva gibi gözükse de dikiminde insanı biraz zor duruma sokar. Çünkü porsuk iğneleri gövdesi dalları tamamen zehirlidir. Sadece boncuklar zehirli madde taşımıyor ama yinede dikkat. (Bir tek geyikler bu bitkinin yeni sürgünlerini yiyip hastalanmazmış. Kuşlar’da porsuk boncuklarını yiyip midelerinde öğütüp dışkıladıkları yerlerde doğal olarak yeni porsukların yetişmesine yardımcı olabilirlermiş.)

Geleneksel İngiliz bahçeleri çitlerden ortada labirentlerden oluşur. Porsuk da bu bahçelerde kullanılmış budanabilen bitkidir. İdeal yüksekliği 1–2 metre olan çitler Ağustos Eylül aylarında budanabilir. Aşırı gelişmiş deforme olmuş çitler nisan ayında çok fazla budanabilir. Tarihlere budama miktarına dikkat edin. Şu zamanda çok fazla budama kışın bitkiyi öldürebilir.

Porsuk bahçelerde çitlerin dışında kapı girişlerinde saksı içinde ilex gibi çok güzel olabilir. Fakat asla oturduğunuz ya da yemek yediğiniz yere yakın porsuk dikmeyin. Kokusu zakkum datura gibi baş ağrısı yapabiliyor. (Birde fiyatı. Yaşlandıkça anormal paralara satılıyor söylemedi demeyin.)

Bu bitki de bol boncuk üretebilmesi için ilex gibi dişili erkekli dikilmelidir. Dalların boğumlarında açık yeşil boncuklu olursa erkek boncuk dalların ucunda ve bolca kırmızıysa dişi bitkidir. Sarı boncuklu türü de vardır.

Saray tipi (budamalı-muntazam) bahçelerde çitlerin dışında dikili taş gibi olanları da çok yavaş ve güzel büyüdükleri için dekor amaçlı dikilmişlerdir. Açık sarı-yeşil olanları inanılmaz pahalıdır ve asla budanmaz (yaşlıları). Porsuk bitkisi hava kirliliğine kolaylıkla dayanabilir.

Çamlarla dikenli yada meyvalı bitkilerle yapacağınız gruplamalarda koyu yeşil yapraklar ve ilkbaharda verdiği açık yeşil sürgünlerle çok güzel tamamlayıcı olabilir. Pek fazla hastalık kapmaz ama bir tek yapışkan reçineli bir hastalık bitkiyi öldürebilir. Böyle bir durumda Tarım İl Müdürlükleri’ne başvurup gereken ilacı alabilirsiniz.

İlginç renklerdeki gövdesi bol yetiştiği bölgelerde mobilya yapımında kullanılırmış. Meraklıları için porsuk Bonsai yapımı için de uygundur. Siz heves ederseniz zehirli olduğunu unutmayın uğraşırken dikkat edin.
Undergoing MyBlogLog Verification

Ender Saraç Sağlıklı Bronzlaşmanın Yolları

Ender Saraç Sağlıklı Bronzlaşmanın Yolları

Malzemeler:

1 dilim Balkabağı
1-2 adetTuruncu dolmalık biber
1 adet Havuç
3-4 adet Sulu yaz domatesi
2 çorba kaşığı Zeytinyağı
Taze kişniş (bulamazsanız maydanoz olabilir)

Hazırlanışı: Bir tencereye 2 çorba kaşığı zeytinyağı ,rendelenmiş balkabağı, ince kıyılmış veya rendelenmiş turuncu dolmalık biber ve yine ince kıyılmış veya rendelenmiş havucu koyup hafifçe kavurun.




Yumuşadıklarında içine doğranmış 3-4 adet sulu yaz domatesi koyarak 10-15 dakika kaynatın. (Çorbaya su konulmayacak ) Dilerseniz içine sarımsak da ilave edebilirsiniz. Kaynadıktan sonra üzerine taze kişniş eklenecek.(Taze kişniş yerine maydanoz da konulabilir)

Bu çorba sıcak içilebildiği gibi arzu edilirse ılık veya soğuk da içilebilir.

11 Haziran 2009 Perşembe

Kayın ( Fagus) Kayıngiller (Pagaceae)

Kayın (Fagus) kayıngiller (Fagaceae) familyasının Fagus cinsinden değerli ormanağaçlarına verilen ad.

Morfolojik özellikleri

Kayın ağacı1Kışın yaprağını döken orman ağaçlarıdır. Sürgünler pseudoterminal tomurcukludur ve yan tomurcuklar iki sıralı sarmal dizilirler. Çok sayıda pullarla örtülmüş bulunan iğ biçimindeki sivri uçlu ve büyük tomurcuklar sürgünlere yatık değil onlarla açı yapacak şekilde dizilmiştir. Yaprak ayası dişli veya düzdür; nispeten kısa bir sapı zamanla dökülen şerit halinde kulakçıkları vardır. Açık gri veya koyu gri renkli kabukları ağaçların hayatı boyunca çatlamadan düz ve pürüzsüz kalır. Üç köşeli kızılkestane renkli sert kabuklu meyve nus büyüktür. Olgulaşınca kupula 4 parçaya ayrılır. İçindeki 2 adet nus meyve dökülür. Meyvelerin tohumu yağlıdır.

Kullanımı

Mobilya kontrplak araba parke ayakkabı kalıbı ambalaj sandığı oyuncak sandal ve fırın kürekleri alet sapları iş ve marangoz ¤¤¤gahları maden direği yakacak odun gibi.
Türkiye'de doğal olarak 2 türü bulunur. Bunlar doğu kayını ve Avrupa kayını'dır.

Türleri

* Japon kayını (Fagus crenata)
* Çin kayını (Fagus engleriana)
* Amerika kayını (Fagus grandifolia)
* Tayvan kayını (Fagus hayatae)
* Japon mavi kayını (Fagus japonica)
* Güney Çin kayını (Fagus longipetiolata)
* Fagus lucida
* Meksika kayını (Fagus mexicana)
* Doğu kayını (Fagus orientalis) Türkiye.
* Avrupa kayını (Fagus sylvatica ) Türkiye.

Melezler

* Fagus x moesiaca
* Fagus x taurica (Fagus orientalis x Fagus sylvatica)

Erkeklerde idrar yolu enfeksiyonu

Erkeklerde iYE daha az sıklıkla görülmektedir. Erkeklerde görülen idrar yolu enfeksiyonu sıklıkla obstrüksiyona (böbrek taşı ile oluşan tıkanmaya yada prostat büyümesine) veya idrar sondası yerleştirilmesine bağlı olarak gelişir. Erkeklerde idrar yolu enfeksiyonu geliştiğinde öncelikle enfeksiyonunun hangi organda olduğu ve hangi antibiyotiğin etkin olduğu belirlenmelidir. Sıklıkla doktorlar prostatın enfekte olmasını önlemek amacıyla kadınlardan daha uzun süre antibiyotik kullanılmasını önermektedir.

Prostat iltihabı (kronik bakteriyel prostatit) olan kişilerde tedavi daha zordur. Çünkü bu kişilerde antibiyotiklerin iltihablı prostat dokusuna etki etmeleri güçtür. Bu nedenle bu tür hastalara iyi seçilmiş antibiyotikler ile uzun dönem tedavi önerilmektedir. Yaşlı erkek hastalarda oluşan idrar yolu enfeksiyonları genellikle akut bakteriyel prostatit ile ilişkili olup hızlı bir şekilde tedavi edilmediği takdirde çok ciddi sonuçlar doğurabilmektedir.

Idrar yolları enfoksiyonu nasıl tedavi edilir?

İdrar yolu enfeksiyonu antibiyotikler ile tedavi edilir. Tedavide seçilecek antibiyotik çeşidi ve tedavinin süresi hastanın hikayesi, şikayetleri, Tit sonucu ve idrar tahlilinde saptanan bakteriye göre değişir. Yapılan idrar kültürü ve antibiyogram testi idrar yolu enfeksiyonu tedavisinde antibiyotik seçiminde oldukça önemli bir yol göstericidir. Komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonunun rutin tedavisinde trimetoprin, trimetoprim/sulfametoksazol (Bactrim[R], Septra[R]), Amoksisilin (Amoksil[R]), Nitrofurantoin ve ampisilin sıklıkla kullanılan antibiyotiklerdendir. Kinolonlar adı verilen bir grup ilaçta son yıllarda üriner sistem enfeksiyonu tedavisinde yaygın olarak tercih edilen ilaçlardandır. Kinolon grubu ilaçların içerisinde Ofloksosin (Floksin[R], Norfloksasin ve Ciprofloksasin (Cipro[R], Cipram[R]) ve Trovafloxin sıklıkla tercih edilmektedir.

Eğer idrar yolu enfeksiyonu komplike değilse genellikle 1-2 gün içinde tedavi edilir. Ancak doktorlar genellikle enfeksiyonun tam olarak tedavi edildiğinde emin olmak için bir yahut iki hafta antibiyotik kullanılmasını önermektedirler. Tek doz tedavi yani bir kereye mahsus antibiyotik verilmesi diabeti, idrar yollarında yapısal anomalisi, böbrek iltihabı bulgusu olan hastalar ile tedavide gecikilmiş hastalarda önerilmemektedir. Prostat hastalığı bulunan erkek hastalarda da tek doz antibiyotik tedavisi iyi bir seçim değildir. Mikoplazma ve klamidya ile enfekte olan hastalarda daha uzun süreli tedaviler gerekmektedir. Bu hastalar genellikle tetrasiklin, trimethoprim/sufamethexazole TMP-SMZ veya doksisiklin ile tedavi edilir. Tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde idrar tahlili önemli bir yer tutmaktadır. Tedavi süresinde antibiyotik kullanmak ve antibiyotik tedavisini yarıda kesmemek son derece önemlidir. Çünkü idrar yolu enfeksiyonuna ilişkin şikayetler geçse bile enfeksiyon tamamen temizlenmemiş olabilir ve tedavi tamamlanmazsa hastada rekürren iYE gelişebilir.

Böbrek iltihabı olan hastalar (piyelonefrit) hastaneye yatırılmalıdır. Washington üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre; nörolojik bozukluğu olmayan (felçli olmayan) ve obstrüksiyon-tıkanmanın sözkonusu olmadığı, böbrek iltihabı olan hastalarda 2 haftalık TMP/SMZ tedavisi 6 haftalık tedavi ile eşdeğer etkinliğe sahiptir. Eğer böbreklerinde iltihab olan hastalar uzun süre tedavisiz kalırlar veya yetersiz tedavi edilirlerse böbrek hasarı yada böbrek yetmezliği gelişebilir.

İYE hastalarında ağrının azaltılması için birçok farklı ilaç kullanılmaktadır. Sıcak uygulama sıklıkla faydalı olmaktadır. İdrar yollarındaki bakterinin idrarın yıkayıcı etkisi ile atılacağı düşüncesiyle birçok doktor hastalara bol su içmelerini önermektedir. Tedavi süresince hastalar kahveden, alkolden ve aşırı baharatlı yiyeceklerden uzak kalmalıdırlar. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonu olan hastalar sigarayı bırakmalıdırlar. Mesane kanseinin bilinen temel sebeplerinden biriside mesane kanseridir.

İdrar yolu enfeksiyonunun belirtileri nelerdir?

İdrar yolu enfeksiyonu olan tüm hastalar semptom vermezler ancak birçok hastada en az bir semptom pozitiftir. İdrar yolu enfeksiyonu olan hastalarda; idrar yaparken yanma, ağrı, idrara sıkışma şeklinde olabildiği gibi, tamamen kendini kötü hissetme (halsizlik, bitkinlik, yorgunluk) şeklinde de olabilir. Ayrıca hastalarda idrar yapmadığı dönemlerde de ağrı görülebilir. Sıklıkla kadınlarda pubik bölgede (genital bölgenin hemen üstünde) baskı, erkeklerde ise rektumda doluluk hissi olabilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonu olan kişiler genellikle idrarlarını yapamamaktan yada idrar hissi olduğu halde çok az miktarda idrar yapmaktan şikayet ederler. İdrarın görünümü bulanık olabilir. Eğer idrarda kan varsa pembe renkli idrar görülebilir. Eğer enfeksiyon üretra ve mesanede sınırlı ise idrar yolu enfeksiyonu genellikle ateş yapmaz. Ancak enfeksiyon böbreklere kadar ilerlemişse ateş ve titreme görülebilir. Bunun yanında böbreklerde enfeksiyon olması durumunda bel ağrısı, kaburga kemiklerinin alt kısmında ağrı, yan ağrısı, bulantı ve kusma gibi şikayetler ortaya çıkabilir.

Idrar yolu enfeksiyonlarının nedeni nelerdir? ( IDE)

Normalde idrar sterildir yani mikroorganizma içermez. Normalde idrarda bakteri, mantar yada virüs yoktur ve sadece su, tuz ve atık maddelerden oluşur. idrar yolu enfeksiyonu genellikle sindirim sisteminde normalde bulunan mikroorganizmaların üretra ağzından yukarıya doğru tırmanmaları ve burada çoğalmaları ile oluşur. Üretra idrarı mesaneden vücut dışına taşıyan boru şeklinde bir yapıdır. İdrar yolu enfeksiyonu sıklıkla Escherichia Coli (E.Coli) adı verilen ve doğal kolon florasında bulunan bir bakteri nedeniyle oluşur.

Birçok hastada bakteri öncelikle üretraya tırmanır ve burada bakterinin çoğalması ile infeksiyon oluşur. Üretrada sınırlı olan bu enfeksiyona üretrit adı verilir. Eğer bakteri buradan daha yukarıya ilerler ve mesaneye ulaşarak, mesanede çoğalırsa mesane enfeksiyonu yada sistit adını alır. Eğer infeksiyon doğru ve yeterli bir şekilde tedavi edilemezse ilerleyerek üreterlerde yada böbrekte enfeksiyona yol açar. böbreklerde oluşan infeksiyona ise piyelonefrit (pyelonefrit) adı verilmektedir.

Klamidya ve Micoplazma (Mycoplasma) adı verilen mikroorganizmalarda idrar yolu enfeksiyonuna (İYE'ye) neden olabilirler. Ancak bu iki mikroorganizma tarafından oluşturulan enfeksiyon üretrada ve genital sistemde (üreme sisteminde) sınırlı kalır. E.Coli kolon florasında (kalın barsakta) normal olarak bulunmasına karşın Klamidya ve mycoplazma insanlarda normal şartlarda bulunmaz ve seksüel yolla (cinsel yolla) geçebilir. Bu nedenle klamidya ve micoplazma ile enfekte kişilerin eşleride tedavi edilmelidir.

İdrar yolları ve üriner sistem aslında enfeksiyonlara karşı dirençli bir yapıya sahiptir. Mesane ve üreterler idrarın geriye kaçarak böbreklere ulaşmasını engelleyen bir yapıdadır. Ayrıca mesaneden üretra aracılığı ile dışarı akan idrar, üretrayı yıkayarak bakterilerin vücuttan atılmasını sağlar. Erkeklerde prostat bezi (erbezi) bakterilerin üremesini ve çoğalmasını yavaşlatan bir madde salgılar. Hem kadında hemde erkekte bağışıklık sistemi idrar yollarında enfeksiyon oluşumunu önlemektedir. Fakat tüm bu koruyucu faktörlere karşın idrar yollarında enfeksiyon yinede gelişebilmektedir.

10 Haziran 2009 Çarşamba

Maden suyu reklamı

Ben bu reklam çıkınca hemen aklıma ajdarın çikita muz adlı klibi aklıma geliyor. Sözler aynı ağızdan çıkmış gibi. :)




Lotus Bitkisi

WUHAN, CHINA - JUNE 30:  A lotus blossoms at t...Image by Getty Images via Daylife
Lotus bitkisi (beyaz nilüfer) çamurlu ve kirli ortamlarda yetişir.Buna rağmen bitkinin yaprakları sürekli temizdir. Çünkü bitki üzerine en ufak bir toz zerresi geldiğinde hemen yapraklarını sallar ve toz taneciklerini belli noktalara doğru iter. Yaprağın üzerine düşen yağmur damlaları da bu noktalara doğru yönlendirilir ve buradaki tozları süpürmesi sağlanır.

Lotus bitkisinin bu özelliği yeni bir bina yüzeyinin tasarımı için araştırmacılara ufuk açmıştır. Bunun üzerine araştırmacılar Lotusun yaprağı gibi yağmur sularını kullanarak üzerindeki kiri temizleyen bina yüzeyleri üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Bu çalışmalar sonunda ISPO isimli bir Alman şirketi Lotusan adı verilen cephe kaplama malzemesini üretmiştir. Asya ve Avrupa'da bulunan satış noktalarında piyasaya sunulan bu ürün için 'deterjana gerek kalmadan 5 yıl boyunca kendini temiz tutacağı garantisi' bile verilmiştir.
Doğadaki pek çok canlı kendi yüzeylerini koruyan çeşitli özelliklere sahiptir. Şüphesiz ne Lotus bitkisinin yüzey yapısı ne de böceklerdeki kitin tabakası kendi kendine oluşmuştur. Hatta bu canlılar sahip oldukları üstün niteliklerden tamamen habersizdirler. Onları tüm özellikleriyle birlikte yaratan Allah'tır.

Bonn Üniversitesi'nden Dr. Wilhelm Barthlott mikroskop altında yaptığı incelemelerde en az temizlik gerektiren yaprakların en pürüzlü yüzeylere sahip olduğunu fark etmiştir. Dr. Barthlott bunların en temizi olan Lotus bitkisi üzerinde bir çivi yatağı gibi minik noktalar olduğunu buldu. Bir toz ya da kir zerresi yaprak üzerine düştüğünde belli belirsiz biçimde bu noktalar üzerinde iki yana sallanır. Bir damla su bu minik noktalar üzerinde yuvarlanınca zayıf şekilde tutunmuş olan kiri alıp götürür. Diğer bir deyişle nilüfer çiçeği kendi kendini temizleyen bir yaprağa sahiptir. Nilüfer çiçeğinin bu özelliği araştırmacılara ilham kaynağı olmuş ve LOTUSAN adı verilen 5 yıl kendisini temiz tutacağı garantisi verilen dış cephe malzemesi üretilmiştir.

9 Haziran 2009 Salı

KISA ZAMANDA SÜPER MAKYAJ

Çok acil bir durum oldu. Veya geç uyandınız ve makyaj yapacak kadar vaktiniz yok. Ne yapacağım diye düşünmeyin. İşte sizelere, süper hızlı ve güzel bir makyaj önerisi. Üstelik çok kısa zamanda...

Öncelikle cildinizden başlayalım; Mat bir cilde sahipseniz, kayısı ve bej tonlarıda, makyaj altı sürün. Göz altı morlukları ve cilt kızarıklıklarını, kapatıcı ile kapatın. KApatıcının rengi, cilt renginizden 2 ton daha açık olmalıdır. Kapatıcıyı, iyice yedirin.Fondöteninizi sürün. Fondötenin rengi, cildinizle aynı tonda veya yarım ton daha açık olmalıdır. Büyük bir fırça ile pudranızı ve allığınızı sürün.
Gelelim Gözlere ; Üst göz kapağınızın tamamına göz farını sürün. Gözleriniz koyu renk ise, ideal far renkleriniz bej ve sedef tonlarıdır. Açık renk gözlerde ise, her renk rahatlıkla kullanılabilir. Gri, siyah ve kahverengi derin bir bakış, mavi ve yeşil tonları ise, daha genç bir görünüm sağlar. Gözleriniz büyükse göz içine, küçükse kirpik diplerinden kalem çekin. Pamuklu çubuk ile çizgiyi dağıtıp gölgelendirin. Kirpiklerinizi tarayın ve iki kat rimel sürün.
Son olarak Duaklara bakalım ; Dudak kalemi kullanıyorsanız, rujunuza uygun bir renkle dudaklarınızı çevreleyin. Fırça ile rujunuzu sürün. Dudaklarınızın tam ortasına bir parça parlatıcı ekleyin. İşte kısa zzamanda, harika bir makyaj...

Karın nasıl eritilir, göbekteki yağlardan kurtulmak

Göbekte biriken fazla kilolar insanın canını fazlasıyla sıkıyor. göbekli olmak özellikle kadınlar için büyük dert. Peki yok mu bu göbek yağlarının çaresi ? göbekteki yağlardan nasıl kurtuluruz…işte cevapları…

Bünyeye giren yağ miktarı azaldıkça, vücut bir tür alarma geçerek, alınan yağı depolamaya çalışır. Bu nedenle gün içinde her 2-3 saatte bir, bir şeyler yenilmesi öneriliyor. Bu, vücuttaki yağı yakmaya yardımcı olur.

Yukarıda belirtilenlerin hepsini uyguladığı halde, yine de düz bir karna sahip olamayanlar, kilolarını sabit tutmak için günde kaç kalori alacaklarını öğrenmeleri gerekiyor. Bunu da biraz uğraşıp deneme yoluyla öğrenebilirsiniz. Ayrıca, tükettiğiniz toplam kaloriyi, kaç gram protein, karbonhidrat ve yağı tükettiğinizi de belirleyip yazmalısınız.

Kiloyu sabit tutmak için alınması gereken günlük kalori miktarı bulunduktan sonra, alınan kalori miktarının 200 kalori kadar azaltılması gerekiyor. Hedef, yiyebildiğiniz kadar yiyip, yine de yağ yakmaya devam etmek ama bu arada da kas kaybına uğramamaktır. Olabildiğince az yemeyi hedeflerseniz, elde edeceğiniz tek şey metabolizmanızı yavaşlatmak ve kas dokusundan kaybetmek olacaktır. İlk hafta sonra verdiğiniz, kilodan çok, vücutta birikmiş su olacaktır. Esas ondan sonra kilo vermeye başlarsınız.

Haftanın 6 günü bu program uygulanıp, haftada bir gün istenilen bir besinden bir porsiyon tüketilebilir. Ancak burada önemli olan şey abartmamaktır. Çünkü abartmanız halinde kan şekeri seviyesi tekrar yükselebilir ki, bu da yağ yakmanızı durdurur.

Haftada 2-3 kez yapılacak 35 dakikalık (bir saate de çıkılabilir) ağırlık çalışması, hem vücuttaki kas kütlesini, hem de metabolizma hızını arttırır; çünkü kas, yağdan daha çok kalori yakar. Bu şekilde günde fazladan 30 ila 50 kalori yakabilirsiniz. Ağırlık çalışmasına karın egzersizlerini de dahil etmelisiniz. Böylece bir yandan vücudunuzdaki yağ miktarını azaltırken, diğer yandan da karnınızı sıkılaştırmış olursunuz.

Haftada 3 ila 5 gün, 30-40 dakikalık orta yoğunlukta kardiyo egzersizleri (yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet vs) yapılması da önerilenler arasında. Başlangıç seviyesindekiler, egzersizin yoğunluğunu kademeli olarak arttırmalılar. Eğer zaten belli bir seviyedeyseniz, haftanın iki günü daha yoğun program uygulayabilirsiniz. Bunu düzenli uygular, yediklerinize dikkat eder ve bu rutini her 3-4 haftada bir değiştirirseniz, düz bir karna sahip olabilirsiniz.

Cilt beyazlatma maskesi nasıl yapılır ?

3 tatlı kaşığı papatya (çiçek kısmı)

1 fincan su
1 yemek kaşığı bal
1 yemek kaşığı gül suyu (isteğe bağlı)

1 fincan suyu kaynatın ve içine papatyaları atın. 7-8 dk beraber kaynattıktan sonra süzgeçten geçirerek soğumaya bırakın. Ardından bal ve gül suyunu ekleyin. İyice karıştırdıktan sonra yüzünüze ve boynunuza sürerek 15 dk bekleyin. Cildinizin aydınlanması için düzenli olarak kullanın. Bu maske renk bozukluklarına karşı birebirdir. Buzdolabı ömrü 1 haftadır. Hava geçirmeyen bir kapta muhafaza etmeye özen gösterin.
Not: Hamilelere tavsiye edilmez.

Evde cilt maskesi yapımı

Evde yapabileceğiniz yüz maskeleri..

Yumurta, bal, yoğurt evimizde hemen her zaman bulunan yiyecekler. Ama bu kez bunları yemek pişirirken değil, güzellik maskeleri uygularken kullanacağız. Hazır mısınız? O zaman tariflerimize başlıyoruz!

Besleyici maske İçinde bulunan badem yağı ve yumurta sarısı sayesinde cildi sanki yeni doğmuş bir bebeğinki gibi yumuşacık yapan bu besleyici maskeyi ayda bir kez uygulayabilirsiniz.

Malzemeler
3 tatlı kaşığı toz haline getirilmiş badem

1 tatlı kaşığı tatlı badem yağı

1 tatlı kaşığı krema

1 adet yumurta sarısı

Hazırlanışı Yoğun bir kıvama gelinceye kadar tüm malzemeleri bir kasede karıştırın.

Uygulaması Gözlerin etrafına gelmeyecek şekilde maskeyi yüzünüze sürün. 15 _ 20 dakika dinlenmeye bırakın. Ilık suyla durulayın.

Sonuç Kırışıkları gerilmiş, daha pürüzsüz bir cilt.

Onarıcı maske Özellikle yaz aylarında uzun süreli güneş banyolarının ardından uygulamak için ideal. Balın ve gliserinin yumuşatıcı etkileri sayesinde cildin nem oranını artıran bir maske.

Malzemeler
1 adet limon

3 çorba kaşığı bal

Gliserin

Hazırlanışı Limon suyuyla balı hızlı hareketlerle iyice karıştırın. 15 gram gliserini ilave edin. Özlü bir karışım elde edinceye kadar karıştırın.

Uygulaması Hazırladığınız maskeyi masaj yapmadan yüzünüze ve boynunuza yayın. 15 dakika kadar yüzünüzde dinlendirdikten sonra ılık suyla temizleyin.

Sonuç Cildi derinlemesine nemlendiriyor.

Dinlendirici maske Bu maske aynı zamanda yüzünüzün daha kolay bronzlaşmasını sağlar. Karışımdaki malzemeler cildi besler ve aynı
zamanda pürüzsüz bir görünüm almasına yardımcı olur.

Malzemeler
1 adet yumurta sarısı

1 kase yoğurt

1 tatlı kaşığı zeytinyağı

5 damla havuç yağı

Hazırlanışı 1 adet yumurta sarısını 2 tatlı kaşığı yoğurtla çırpın. Zeytinyağını ve havuç
yağını ekleyin.

Uygulaması Karışımı yüzünüze ve boynunuza sürün. 20 dakika kadar dinlendirip, ılık suyla temizleyin.

Sonuç Cildi, özellikle güneşin zararlı etkilerine karşı koruyan ama bronzlaşmayı da artıran bu maskenin nemlendirici ve besleyici etkisi kendini hemen gösteriyor.

Evde yapabileceğiniz vücut maskeleri

Yukarıda evde yapabileceğiniz yüz maskeleri’nin tariflerini vermiştik. Şimdi sıra vücut için yapılabilecek maskelerde… Eğer ipek gibi bir ten istiyorsanız, bu iki maskeyi mutlaka uygulayın!

Peeling Kremi Bu peeling kremini ayda bir kez uygulayın. Ölü
hücreleri temizler ve vücudun yumuşak, pürüzsüz
olmasını sağlar.

Malzemeler
1 çorba kaşığı deniz tuzu

3 çorba kaşığı zeytinyağı

Hazırlanışı Küçük parçalara ayrılmış deniz tuzunu, zeytinyağı ile iyice karıştırın.

Uygulaması Ilık bir duş alın. Hazırladığınız karışımı, dairesel hareketlerle masaj yaparak vücudunuza sürün. Bu karışımı özellikle topuklar, dirsek, diz gibi bölgelere yoğunlaşarak uygulayın. Ilık suyla durulayın.

Sonuç Gözenekleri tıkayan ölü deri temizleniyor ve cilt yapılacak bakıma hazır hale geliyor.

Bal Maskesiyle epilasyon Cildin hassas olduğu noktalara uygulanabilecek balla yapılan epilasyon.

Malzemeler
1 kase bal

Limon suyu

Bez parçaları (eski çarşafları kesebilirsiniz)

Hazırlanışı Kısık ateşte balı ısıtın. Yoğun bir kıvama geldiğinde birkaç damla limon suyu ekleyin. Soğumaya bırakın.

Uygulaması Hazırladığınız karışımı tüylerin bulunduğu bölgeye yayıp, birkaç saniye bekletin. Ağdanın üzerine bir bez parçası yapıştırıp, üzerini düzeltin. Tüylerin tersi yönünde tek hamlede çekin. Ağda bittikten sonra soğuk suyla temizleyin.

uk suyla temizleyin.

8 Haziran 2009 Pazartesi

Deve Dikeni Tohumu ve Fayfaları


Deve Dikeninin Özellikleri
Deve Dikeni iki yıllık otsu bir bitki tütürüdür. Boyları yaklaşık 50 - 100 cm arasında değişmektedir. Çiçekleri yaz aylarında açmakla birlikte renkleri genellikle beyaz ve sarıdır. Ülkemizde çoğunlukla kendiliğinden yetişen bir bitki türüdür. Anavatanı’nın Afrika olduğu düşünülürken bugün yayılım gösterdiği coğrafya Akdenizdir. Marmara Bölgesi ve Ege Bölgesinde de yaygın olarak gözlenmektedir. Kendine has ve güzel bir kokusu vardır.




Deve Dikeni Tohumu Kullanış Biçimi
Havanda hafifçe ezilmiş bir tatlı kaşığı dolusu tohum, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay, sabah aç karnına, öğlen yemeğinden yarım saat önce ve yatmadan yarım saat önce birer bardak olmak üzere, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir.

Tohum ve Yaprağıyla Kullanımı:
1 yaprak, 1 küçük kök yada 3 tutam tohumu 1 litre suda birkaç dakika kaynatarak günde 3 defa yemeklerden önce 1’er çay bardağı içilir.

Deve Dikeninin Faydaları
Karaciğerdeki hücreleri yeniler,toksinlerden arındırır.
Mide ve bağırsakları güçlendirir.
Anne sütünü artırır
İçindeki silymarin maddesi nedeniyle karaciğerin ilacıdır.
Prostat,Sıtma,iştahsızlık,kabız ve alkol etkisiyle oluşan yüz kızarıklarının tedavisinde kullanılır.
Safra Kesesi hastalıklarının tedavisinde kullanılır.

devedikeni

KAN BAĞIŞI İLE İLGİLİ MERAK EDİLEN SORULARA CEVAPLAR

Kan bağışı yapmak, hayat kurtarabilecek ve sizleri çok daha sağlıklı kılabilecek bir işlem. Ama, pek çok kişi, kan bağışında bulunmaktan, çekiniyor. Bu yazımızda, kan bağışı ile ilgili merak edilen bazı sorulara cevap vermek istiyoruz.

Öncelikle, kimlerin kan bağışı yapabileceği sorusuna cevap verelim.
* Yaşı 18-65 arasında olanlar.
* Ağırlığı 50 kg üzerinde olanlar.
* Önemli bir sağlık sorunu olmayan, hemoglobin düzeyi normal olanlar.
* Kan merkezine kan vermek için geldiğinde yapılan muayenede sağlığı uygun olduğu tespit edilen herkes kan bağışında bulunabilir.
İkinci olarak, kimler kan bağışında bulunamaz? sorusunu cevaplayalım.
*Muayenede 37,5 dereceden fazla vücut ısısı olanlar.
* Nabız atış sayısı dakikada 50'den az, 100'den fazla olanlar.
* Damardan uyuşturucu bağımlılığı olanlar.
* Pıhtılaşma faktör konsantresi ile tedavi olanlar.
* Son 24 saatte aşırı miktarda alkol alanlar.
* Cinsel yolla bulaşmış bir hastalık geçirenler ve geçirme riski yüksek cinsel tercihlerde bulunanlar.
* Soğuk algınlığı geçirenler şikayetlerinin kesilmesinden 3 gün sonra kan bağışı yapabilirler.
* Son 12 ay içinde; bulaşıcı sarılığı olan biri ile yakın teması olanlar.
* Organ veya doku nakli yapılanlar.
* Akupunktur, dövme, cildinizin herhangi bir yerini deldirme (kulak deldirme gibi) işlemi yaptıranlar.
* Son 3 yıl içinde sıtma hastalığı geçirenler kan veremezler.
* Sıtma hastalığının salgın olarak bulunduğu coğrafi bölgelerde 6 aydan fazla kalanlar, 2 yıl süre ile; 6 aydan az kalanlar ise 12 ay kan bağışında bulunamazlar.
* Kullandığınız ilaçlar varsa mutlaka kan verdiğiniz merkezdeki doktora iletin.
*Kalp krizi geçiren bir kişi kan veremez.
Kan bağışında bulunmanın faydaları nelerdir ?
* Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımı canlı tutulur.
* Verilen kanın yerine, anında vücuttan genç hücreler dolaşımına katıldığı için, bağışçı daha dinç ve canlı olur.
* Kandaki yüksek yağ oranı düşer.
* Kan bağışı kalp krizi ihtimalini %90 azaltır.
* Kan bağışlayan kişide baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon, yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesinde çok büyük katkısı olur.
Kan bağışı yapmanın zararı var mıdır ?
* Kan bağışı yapmanın, kişinin kendi yartmış olduğu endişe ve stresten başka, sağlık üzerinde olumsuz bir etkisine rastlanmamıştır.
* Fakat, kan bağışı yapan kişiler, bir miktar iştah açılması ve kilo alma durumu görülebilmektedir.

Suna Dumankaya Sivilce Lekeleri için Losyon Tarifi

Malzemeler:
1 çay kaşığı amonyak,
1 çay kaşığı peridrol,
1 çay kaşığı saf su,
1 çay kaşığı sabun

Uygulama: Kullanılmamış bir sabunu rendeleyin ve diğer malzemelerle karıştırın. Cildinizin hassaslığını ölçmek için önce elinizin üstüne sürüp test edin,Daha sonra lekelerin üstünde bekletip, bol su ile yıkayın. Bu karışımı haftada bir kez uygulayabilirsiniz. Dışarı çıkarken güneşten koruyucu ürünleri kullanmaya dikkat edin.

Cilt Arındırıcı Çam Filizi Maskesi







Uzman Doktor Ender Saraç, cildimizi mikroplardan arındıran çam filizlerinden yapılan maske tarifini açıkladı!

Malzemeler:

2 avuç çam filizi
Yarım patlıcan
1 diş sarımsak
2 kaşık kaymak

Hazırlanışı:

2 avuç çam filizine soyup dilimlediğimiz patlıcanı ekleyip 2 bardak saf suda kaynatıyor ve suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Karışıma sarımsak ekledikten sonra ezerek lapa hale gelmesini sağlıyoruz. Lapaya kaymak ekledikten sonra krem kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz.

Çam filizi maskesi, cildimizdeki mikropları temizlemede ve cildin canlı görünmesini sağlamada çok etkilidir. Bunun yanında şampuan olarak da kullınılabilinir ve böylece saçların daha canlı ve parlak görünmesi sağlanabilir.

7 Haziran 2009 Pazar

Zona Hastalığı için Şifalı Bitkiler

Prof.Dr.Ahmet Maranki Zona Hastalığı için Şifalı Bitkiler
Zona Hastalığı Nedir ?
Zona tıp dilinde herpes zoster cilt hastalığı olarak bilinir.Kişinin sırt ve gögüs bölgesinde görülmektedir.Ender olarak baş ve boyun bölgesinde de görülmektedir.Su çiçeği geçirmiş olan kişilerde virüsün sinirlere yerleşerek ilerde savunma mekanizması bozulunca tekrarlayan bir hastalıktır.Sağlıklı kişilerde nadiren yaşla birlikte görülme sıklığı artan hastalık,kişinin yaşam kalitesini bozan bir virüs hastalığıdır.

Zona hastalığına yakalanan kişiden sıvı halde temas ederlerse su çiçeği hastası olurlar.

Sağlıklı kişilerde 10 gün veya 2-3 hafta içerisinde kabuk bağlar.

Hastada ateş ve halsizlik görülebilir..

Hastalık döneminde banyo yapılmasının bir sakıncası yoktur.Fakat banyo yapmak ağrıyı artırabilir ve kabarcıkların mikrop alma riskini artırabilir.Hastayı rahatlatmak için antiseptik sulu pansuman veya ağrı kesiciler kullanılabilir.


ZONA

Bitkisel Tedavi Yöntemi
Lahana yaprakları ezilir, lapa halinde konulur, günde 4 defa içilir.

Bir miktar lahana yaprağı mikserden geçirilip bir tülbent yardımıyla sıkılıp elde edilen Özsuyu kabarcıklann üze­rine sürülür.

Vücut saf zeytinyağı ile ovulur.

Vücut sirkeyle karıştırılmış su ile yıkanır.

Ağrıyan yerler badem yağı ile ovulur.

4 bardak suya, 4 kaşık ezilmiş kuşburnu konulur. 30 dakika kaynatılıp, nöbet şekeri ile tatlandırılır. Bu karışımdan günde 3 bardak içilir

Suna Dumankaya Gençlik İksiri Formulü







Suna Dumankaya’nın gençlik iksiri tarifi;

1 Demet maydanoz

3 Baş sarımsak

5-6 Adet limon

Hazırlanışı:
Bir demet maydanozu iyice yıkadıktan sonra el ile parçalayarak, ağzını kapatabileceğiniz cam bir kaba koyun.

Bir baş sarımsağı soyup tanelerini bütün olarak maydanozun içine koyun, limonları sıkarak suyunu maydanoz ve sarımsakların üstüne gelecek şekilde dökün.

Kapağını kapattıktan sonra kavanozu siyah bir torbaya sararak soğuk bir yerde 1 gün bekletin. Ertesi gün suyunu süzerek kullanıma hazır hale getirin. Günde 2 çorba kaşığı tüketilebilir. Arzu ederseniz balla da tatlandırabilirsiniz.

Kireçlenmeyi çözer,kolestrole,yüksek tansiyona,trigliseride karşı faydalıdır.

Bu iksir aynı zamanda vücuttaki yağların atılmasında da yardımcı oluyor.

Suna dumankaya

Regl Dönemi Ağrıları için Bitkisel Yağlar

regl dönemi ağrıları
Dr.Ender Saraç regl döneminde sıkça görülen karın ve sırt ağrıları için tavsiyede bulundu.Bu sorunların sıkça yaşanması durumunda doktora gidilmelidir.Çünkü ciddi problemlere yol açabilir.


Ağrılar sadece regl döneminde ortaya çıkıyorsa doğanın iyileştirici gücünden faydalanmalıyız.

Beslenmenize yeşil yapraklı sebzeler,patates ve muz gibi kaslarınızı gevşetici magnezyum bakımından zengin yiyecekleri tüketirseniz sırt ağrılarının hafiflemesine katkıda bulunabilirsiniz..




Bitkisel Yağlar: Jojoba yağı, biberiye, yasemin, mandalina ve ardıç yağından oluşan karışımı ağrıyan bölgenize gün içerisinde 2 kez sürün. Bu karışım kan dolaşımını hızlandırıyor ve kasların gevşemesine katkı sağlıyor.

Sivilce ve Lekeler İçin Buğday Özü Maskesi







Uzman Doktor Ender Saraç, leke ve sivilceler için kesin çözüm niteliğinde tamamen doğal bir maske tarifi verdi!

Malzemeler
:

2 avuç buğday
2 bardak yağmur suyu
2 yumurta sarısı
1 kaşık badem yağı

Hazırlanışı
:

Buğday, yağmur suyunda ezilerek pişirilir. Yumurta sarıları ve badem yağı eklenerek iyice çırpılır.

Uygulanışı:

Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa yumuşak bir fırça ile hazırladığınız karışımı yüzünüze sürebilirsiniz.

Faydaları:

Kızıl lekeler ve sivilcelerin ortadan kaldırılmasını sağlar. Bu maske şampuan olarak da kullanıldığında saçlara parlaklık verir.

6 Haziran 2009 Cumartesi

Cilt Çatlakları için Bitkisel Yağlar

Dr.Feridun Kunak Cilt Çatlakları için Bitkisel Yağlar
GEREKLİ MALZEMELER :
Kakao yağı
Jojoba yağı
Kayısı yağı
Fındık yağı
Badem yağı
Menekşe yağı
Gliserin

HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Tüm yağları, eşit miktarda karıştırın. Çatlak oluşmuş olan bölgeya, çimdikleyerek ve hafifçe sıkarak, kan akışı sağlayın. Hazırlamış olduğumuz, bitkisel yağ karışımını, masaj yaparak, cildinize iyice yedirein. Bir gün sonra duşa girin ve yıkanırken ,yağ sürdüğünüz bölgelere masaj yaparak üsteki ölü derinin atılmasını sağlayın.1 ay süresince hergün düzenli olarak uyguladığınızda, vucudunuzda bulunan çatlaklarda, gözle görülür oranda azalma olduğunu farkedeceksiniz.

Parlak Cilt İçin Maske Tarifi







Uzman Doktor Ender Saraç, parlak bir cilde sahip olmanız için siz bayanlara çok özel bir maske tarifi açıkladı!

Malzemeler:

2 su bardağı taze bezelye
Üzüm pekmezi
Yarım litre yağmur suyu
1 yumurta
Yarım fincan ayçiçek yağı
Bir miktar darı unu

Hazırlanışı:

Taze bezelyelerimizin tümünü ezip üzüm pekmezi ile birlikte karıştırdıktan sonra yarım litre yağmur suyunu da ekleyerek kaynatın ve suları çekilinceye kadar pişirin. Yumurtanın akını ayçiçek yağı ile karıştırdıktan sonra bütüm malzemelerimizi bir kapta karıştırmaya devam ediyoruz. Vıcık bir kıvam elde etmek için darı unu ekleyerek maske kıvamına gelene kadar yoğuruyoruz.

Uygulanışı:

Geceleri yatmadan önce uygulanması teninize parlaklık kazandırdığı gibi günün yorgunluğunu da büyük ölçüde alacaktır. Sabah yüzünüzü ılık su ile yıkayıp, gül suyu ile kompres yapın.

Bitkisel El Kremi Tarifi




GEREKLİ MALZEMELER :
1 çorba kaşığı limon suyu
2 çorba kaşığı gliserin
1 çorba kaşığı menekşe yağı
1 çorba kaşığı badem yağı
1 çorba kaşığı avakado yağı
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Bütün malzemeleri cam bir kapta karıştırıp, ağzı kapalı sam bir şişede saklayın. İstediğiniz zaman kullanın

5 Haziran 2009 Cuma

Cilt Maskesi için Bitkisel Yağlar

Cilt Maskesi için Bitkisel Yağlar

ZEYTİNYAĞI: Vitaminsiz kalmış solgun ve kurumuş ciltler için idealdir. Bütün yağlı maskeler gibi özellikle kuru ciltlere öneriliyor.

İki kahve kaşığı nemlendirici krem üzerine, bir emülsiyon (yarı sulu ince bir krem) elde edinceye kadar damla damla zeytinyağı ekleyin. Bunu yüzünüzde 20 dakika bırakın. On gün süresince günaşırı olarak bu maskeyi tatbik edin.

MISIRÖZÜ YAĞI: Çok hassas ve kozmetik ürünlerini kabul etmeyen ciltler içindir. Aynı zeytinyağlı maske gibi hazırlayıp ciltte 15 dakika bekletin. Ayda iki kez tekrarlayın.


AYÇİÇEK YAĞI: Hastalık, aşırı yorgunluk, aşırı soğuk ve sıcağa maruz kalmış, yıpranmış ciltler için uygundur. Cildi besler, canlandırır ve rahatlatır. Zeytinyağlı maske gibi hazırlayıp ciltte 15 dakika bekletin. 10 gün süreyle her gün uygulayın.