18 Mart 2008 Salı

ŞİFALI OTLAR VE BAHARATLAR


Isırgan Otu
Yaprak çayının başlıca özellikleri olarak, idrar arttırıcı, ödem çözücü, kan temizleyici, kan yaptırıcı, iltihap giderici, demir eksikliğini giderici ve organizmayı uyarıcı nitelikleri sıralanabilir. Bu temel niteliklerden yola çıkılarak, onun şu hastalıklara karşı başarıyla kullanılabileceğini belirtmek gerekir: Romatizma ve gut, romatizmal eklem deformasyonları, böbrek ve idrar yolları iltihabı, teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları, prostat büyümesi, mide ve bağırsak ülseri, böbrek ve safrakesesi taşı, güçsüzlük ve bitkinlik halleri, kansızlık ve alyuvarlar eksikliği, demir eksikliği, tüm alerjik rahatsızlıklar( bahar nezlesi dahil), egzama, ergenlik sivilceleri, fistüller. Bu hastalıklara karşı uygulanacak yaprak çayı tedavisinin, 2-4 hafta süreli kürler halinde uygulanması gerekir. Bu süre içinde, günde 2-4 bardak bitki çayı, tatlandırılmadan, öğün aralarında, sıcakken içilmelidir. Hiç de kötü sayılamayacak tadını beğenmeyen duyarlı kişiler, örneğin bir küçük tutam nane veya kekik ekleyerek yeni tatlar oluşturabilirler. Ağır kalp ve böbrek hastalığından kaynaklanan ödemlere karşı kullanılmadan önce doktora danışılmalıdır. Kökler, eğer istenirse her zaman yaprakla karıştırılarak kullanılabilir. Ama öncelikle, prostat büyümesine karşı, uygulanan tıbbi tedaviyi destekleyici olarak çok iyi sonuç verir. Ayrıca, yalnız veya yaprakla birlikte hazırlanan kaynama suyuyla baş yıkandığında, saç dökülmesi durur, saçlar yoğunluk ve parlaklık kazanır, kepeklenme sona erer. Tohumlar, öncelikle organizmayı uyarıcı, güçlendirici ve savunma gücünü arttırıcı özelliklere sahip olduğu için, yaşlıları güçlendirici olarak kullanılmalıdır. Yeşil ısırgan otu, sapın dibinden kesilerek, romatizma, gut, eklem deformasyonu, siyatik ve lumbagoya karşı, doğrudan hasta bölgelere sürülerek de kullanılır. Bitkinin yakıcı tüylerinin deriyi tahriş etmesiyle, uzun süreli, rahatlatıcı bir sıcaklık oluşur ve ağrılar diner. Başlangıçta rahatsız edici olan deri yanması bir süre sonra azalır ve daha sonra sona erer. Yaprak çayı: 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış bitki, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 5-6 dakika demlendikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan, sıcak içilmelidir. Kök çayı: 1 tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, 1 bardak suda 5 dakika kadar hafif ısıda kaynatılır, 4-5 dakika kadar demlendirildikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan, sıcak içilmelidir. Tohum çayı: 1 tatlı kaşığı dolusu hafifçe ezilmiş tohum, 1 bardak kaynar suyla haşlanır, 8-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Tatlandırılmadan, sıcak içilmelidir. Bu drogların ikisinin veya üçünün karıştırılarak içilmesinde hiçbir sakınca yoktur. Bu tür karışımların, tedavi edici etkinliği arttıracağını düşünmek herhalde doğru olur. Yan etkiler: Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.
Egzama ve egzamaya eşlik eden baş ağrıları ısırgan otu çayı ile iyileştirilebilirler. Isırgan otu, böbrek ve mesane taşı oluşumuna karşı da kullanılabilir. Böbrek hastalıkları ve zorlu baş ağrıları genellikle bir arada görülürler. Egzamalar genellikle dahili bir nedene dayandıklarından, onları içerden, kan temizleyici bitkilerle iyileştirmek gerekebilir. Isırgan otu, en başta gelen kan temizleyici ve aynı zamanda kan yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas üzerinde de çok olumlu etkileri olduğu için, ısırgan otu çayı ile kandaki şeker düzeyi düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve iltihapları, da bitki çayı ile iyileştirilebilirler. Aynı zamanda da dışkılama kolaylıkları sağladığından, bir ilkbahar kürü için özellikle önerilir.

İlkbaharda ve sonbaharda filizlendiğinde, onunla 4 haftalık bir çay kürü yapmak önemlidir. Sabahları aç karnına, kahvaltıdan yarım saat önce bir bardak ve gün boyunca 1-2 bardak çayı yudumlanarak içilebilir. Bu tür çay kürlerinden sonra kişi kendini anlatılamayacak kadar iyi hissedebilir. Ayrıca bu çayın lezzeti hiç de kötü değildir. Ama duyarlı kişiler, ona biraz papatya veya nane ekleyerek, lezzetini ve kokusunu değiştirebilirler.

Isırgan otu, karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında, solunum sistemi balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde, bağırsak ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir. Değerli etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik asit, histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay hazırlanırken, yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz). Isırgan otu, koruyucu olarak da günde bir bardak içilebilir. Mikroplu hastalıklarda ve mikrop salgılanan hallerde de bitki çok iyi bir yardımcıdır. Belirli bir yaştan sonra bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu nedenle, yorgunluk ve bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını düşünmeye başlar ve verimliliği giderek azalır. işte bu durumlarda, demir içerikli taze ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir. Bir ısırgan otu küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre içerisinde eskiye oranla çok daha rahat hisseder, enerji ve çalışma gücü geri gelir, dış görünüm olarak da belirgin bir düzelme başlar. Safrakesesi rahatsızlığı ve kansızlık durumlarında da bitki çayı fayda sağlayacaktır. Ödemlerde, ısırgan otu bedendeki fazla sıvıyı emerek büyük yararlar sağlar. Kan yaptırıcı özelliği sayesinde, kansızlık solgunluklarında, alyuvarlar eksikliğinde, anemi de yardımcı olur. Herhangi bir alerji rahatsızlığı çekenler (bahar nezlesi dahil) uzun bir süre ısırgan otu çayı içebilirler. Bitki, soğuk algınlığına yatkınlığı önler, romatizma ve gut hastalıklarında yardımcı olur.

Taze ısırgan otu yaprak ve kökünün kaynama suyuyla baş yıkanabilir ve saçlar canlanarak, sık bir biçimde büyümeye başlarlar. Her tür saça özellikle iyi gelen ısırgan otu tentürünü herkes kullanabilir. Kafa derisi kepeksiz, saçlar sık, yumuşacık ve parlak! Damar tıkanıklıklarında da (baldırlarda), ısırgan otu çok büyük yardımlar sağlar. Bu hastalığı çeken bazı kişiler, eğer zaman geçirmeden, ısırgan otu kökü ayak banyoları yapacak olurlarsa, olası bir bacak empütasyonundan kurtulabilirler. Her tür kramp, nerden gelirse gelsin, kan dolaşımı bozukluğunun habercisi olabilir. Böyle durumlarda, bitkinin kaynama suyuyla masaj veya banyo yapmak fayda sağlayacaktır. Bu durum, koroner damarlarının daralması gibi özel durumlarda da geçerlidir. Belden yukarısı banyo küvetine doğru eğilir ve kaynatılmış bitkinin ılık suyuyla kalp bölgesine hafifçe masaj yapılır. Siyatik, lumbago ve kollarda, bacaklarda oluşan sinir iltihaplanmalarında, ağrılı bölgelere, yapraklı taze ısırgan otu dalı hafifçe sürülür. Örneğin siyatikte, ayak ekleminden başlamak üzere, dıştan kalçaya kadar ve oradan da bacağın iç tarafından topuğa kadar yavaşça sürülür. Bu iki kere daha yenilenir ve son olarak, kalçadan başlayarak aşağı doğru inilir. Gerektiğinde daha başka bölgelere de aynı biçimde uygulanır. Isırgan otunun sebep olduğu kaşıntıyı önlemek için, işlem sonunda o bölgeler pudralanır.

Kullanılan bitki ne kadar taze olursa, şifalı gücü de o kadar fazladır. Kış için bir miktar stok yapmayı da unutmayın ve kurutacağınız bu ısırganları mayıs ve haziran ayının güneşli günlerinde toplamaya dikkat edin. Kendi sağlığınız için bir şeyler yapabildiğinize sevinin! Ama en önemlisi sadece ihtiyacınız kadar bitki toplayın. Eğer sadece yaprak ve saplara ihtiyacınız varsa kesinlikle bitkiyi köküyle beraber sökmeyin. Bir bölgedeki tüm bitkileri tamamen koparmayın. Gelecek yıllarda da bitkinin neslini sürdürmesine izin verin!
Kullanım Biçimleri:
Çay Hazırlamak:
Yaprak Çayı: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış ısırgan otu, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün aralarında tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici bulanlar çaylarına biraz nane ilave edebilirler.
El ve Ayak Banyoları: iki avuç dolusu yıkanmış kök, sap ve yaprak, 5 litre soğuk suya konularak, 10-12 saat bekletilir ve sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır. Banyo sırasında bitkiler suyun içinde kalabilir. Bu banyo suyu, yeniden ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.

Saç Yıkamak: 4-5 avuç taze veya kurutulmuş yaprak, 5 litre suya koyulur, ağır ateşte kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5 dakika demlendikten sonra süzülür. Kök kullanıldığında ise, 2 avuç dolusu ince kıyılmış kök, 10-12 saat soğuk suda bekletilir, sonra kaynama derecesine kadar ısıtılır ve demlenmesi için 10 dakika beklendikten sonra süzülür. Bu durumda, saç yıkamak için sodalı sabun gerekir.

Referanslar:
1-”Gesundheit aus der Apotheke Gottes” “Tanrı’nın Eczanesinden Saglık”, Maria Treben
2-Türkiye’de Bitkilerle Tedavi, Prof.Dr. Turhan Baytop, I.U Eczacılık Fak.
3-”Bir Yudum Sağlık”, N.Eröztürk, Anahtar yayınları, İstanbul,2000
4-”Maria Treben’s Heilerfolge”,”Maria Terben’in Tedavi Başarıları”, M.Treben,Çev.:Niyazi Eröztürk

Zerdeçal
Zerdeçal nedir?

Zerdeçal (zerdeçöp , zerdeçal , safran kökü, sarıboya, zerdeçav, hint safranı, CURCUMA LONGA L., Zingiberaceae) polifenolik bir bileşiktir(4).

Zerdeçal sarı çiçekli, büyük yapraklı ve rizomlu çok yıllk otsu bir bitkidir. Başta Pakistan, Hindistan, Çin ve Bangladeş olmak üzere Asya’nın tropik bölgelerde yetişir. Bitkinin toprak altındaki ana rizomları yumurta veya armut seklindedir. Yan rizomları ise parmak şeklindedir. Rizomların üst yüzü sarımsı, iç yüzü ise sarı renklidir. Acımsı bir tadı vardır.

Piyasada parmak şeklinde (rizom) ve toz şeklinde bulunur. İçinde onlarca madde bulunur. Fakat aktif maddesi kurkumindir. Zerdeçal tozunun yaklaşık 1:30- 1:100 kadarı curcumindir. 1 silme tatlı kaşığı zerdeçal 3 gramdır; ortalama 30-90 mg curcumin içerir.


200 mg/gün’lük dozlarda (yaklaşık 2-4 silme tatlı kaşığı toz) zerdeçalın antienflamatuvar, antikanserojen ve antiaterojenik olduğu gösterilmiştir. Bilinen bir yan etkisi yoktur.

Zerdeçal ipek kumaşlar ve ince derilerin boyanmasında ve kına yakmada da renklendirici olarak kullanılmaktadır.

Çeşitli hastalıklarda zerdeçal

Antiioksidan/zerdeçal
Zerdeçal en etkin ve en yaygın kullanılan antioksidanlardan biridir(2-6).

Zerdeçal/enflamasyon
Yapılan araştırmalar zerdeçalın lökotirien, prostaglandin, tumor nekroze edici faktör ve interlökin-12 gibi iltihap oluşturan kimyasal maddelerin ortaya çıkışını geciktirip hafiflettiğini göstermiştir(7,8).

Solunum yolu enfeksiyonları/zerdeçal
Zerdeçal antienflamatuar ve antioksidan etkileri ile solunum yolu enfeksiyonlarınada (üst solunum yolu enfeksiyonu, astım, bronşit, sinüzit) yaygın olarak kullanılan bir halk ilacıdır.

Zerdeçal/kanser
Zerdeçalın aktif maddesi curcumin hem kanserin korunmasını sağlar hem de bazı kanserlerde tedavi edici olarak kullanılmıştır Tümör hücrelerinin üremesini engeller ve toksik yan ürünlerini azaltır (9-14).

Zerdaçal/Alzheimer
Zerdeçal antioksidan ve antienflamatuar etkileri ile Alzheimer hastalığına gidişi engellemektedir. Zerdeçalın beta-amiloid plaklarının gelişimini yavaşlattığı da gösterilmiştir (15-17).

Diğer hastalıklar
Zerdeçalın başta mültipl skleroz (18,19), katarakt oluşumu (20), karaciğer hasarı (21), enfarktüs(22) ve felç (23) olmak üzere çeşitli hastalıklar üzerine olumlu etkileri olduğuna ilişkin çok sayıda çalışma vardır.

Yazan: Prof. Dr. Ahmet Aydın (http://www.beslenmebulteni.com/) (besahmet@yahoo.com)

Aslanpençesi
Orjinal Adı Alchemilla vulgaris
Bilgi: Gülgiller familyasındandır. Anayurdu bilinmeyen; ama Kuzey Yarıküre'nin ılıman iklim kuşağında yaygın olarak yetişen, 15-60 cm. kadar boylanabilen, çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Ülkemizde de bazı nemli çayırlarda, otlaklarda ve orman kenarlarında görülmektedir. Hafif yassı, tüylü, dallara ayrılan yapıda yeşil renkli gövdesi; 7-11 loplu, dairemsi biçimde, kenarları dişli ve yeşil ya da mavi-yeşil renkli yaprakları vardır. Yaz mevsiminde gevşek salkımlar halinde bitkinin tepesinde açan küçük çiçekleri yeşilimsi sarı renkte olur. Bitki, bu çiçeklerde oluşan minik tohumlarıyla çoğalır. Ya da kökünün bölünüp başka yerlere ekilmesiyle kültürü yapılır.
Aslanpençesi bitkisinin topraküstü kesimleri tanen, esans yağları, salisilik asit ve bazı acı maddeleri içerir. Kimi yerlerde bitkinin yaprakları ince ince kıyılarak salatalara katılıp çiğ olarak yenir.
Tibbi Etkileri ve Kullanımı Avrupa'da uzun yıllardan beri halk hekimliğinde kullanılagelen aslanpençesi, özellikle kadınların yararına olan tıbbi etkilere sahiptir. Bu tıbbi etkileri ve onlardan yararlanma yöntemlerini şöylece özetleyebiliriz:
• Kadın üreme organları hastalıklarının iyileştirilmesinde pek yararlıdır. Bazı uzmanlar sürekli aslanpençesi alan kadınların, kadın hastalıklarıyla ilgili ameliyat rizikosunu en aza indirgeyeceğini ileri sürüyorlar.
• Kadınların aybaşı dönemlerinde, gelen kanı azaltır, ağrıları hafifletir; aybaşını düzene sokar.
• Kadınların menopoz dönemlerinde rahatlatıcı olur.
• Doku büzücü etkisi vardır; diyareyi keser, peklik verir.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.
Bu etkilerini sağlamak üzere, bitkinin yapraklan ve çiçekli saplan, yaz mevsiminin ortasından sonbaharın bitimine kadar toplanır. Gölgede özenle kurutulur. 2 tatlı kaşığı kurumuş ot karışımı üzerine 1 bardak kaynar su dökülüp 10-15 dakika demlendirilerek bir infüzyon elde edilir. Bu infüzyon günde üç kez birer bardak içilir.
• Bitki ayrıca doku büzücü niteliği nedeniyle etkili bir yara iyileştiricidir. Kanamaları da keser.
• Aknelerin iyileştirilmesinde etkilidir.
• Beden yüzeyindeki yangıları azaltır.
• Ağız yaralarının iyileştirilmesinde etkili olur. Diş çekiminden sonra yara yerinin çabuk iyileştirilmesi için, hazırlanacak dekoksiyonla ağız çalkalanır.
• Yangılı gözlere soğuk kompresi iyi gelir.
• Larenjitte (gırtlak enfeksiyonu) gargara yapıldığında iyileştirici olur.
Bu etkilerinden yararlanmak için, bitkinin kuru ot karışımından 3-4 tatlı kaşığı alınır. Birkaç dakika suda kaynatılarak daha güçlü bir tür dekoksiyon elde edilir. Bu dekoksiyon yaralar, akneler ve yangılı yerlere dıştan uygulanır. Diğer durumlarda dekoksiyon soğuk kompres, çalkalama ya da gargara şeklinde kullanılır.
Anason
Kullanım alanları ve biçimleri: Anason öncelikle gaz söktürücü, mideyi güçlendirici ve öksürüğü yatıştırıcı olarak kullanılmalıdır. Sürekli hıçkırıklarda bir bardak anason çayı denenebilir. İştah açıcı, mideyi rahatlatıcı, yatıştırıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı olarak kullanılabilir. Uykusuzluğa karşı da denenebilir. Bebeklere ve küçük çocuklara gaz sıkıntılarında ve öksürüklerde anason çayı içirilmelidir. Tadı ve kokusu hoş olmayan bitki çaylarına veya bitkisel kaynaklı ilaçlara aroma katkısı olarak da kullanılabilir. Anason çayı, yeterli olmayan anne sütünü arttırır.Başlangıçta, mide şişkinliğine ve gazına karşı anasonun yararlarından söz edilmişti. Evet, anason bu alanda oldukça rahatlatıcıdır, ama frenk kimyonu ondan da etkilidir. Öksürük tedavisinde de, anasondan önce rezene gelir. Belki anason etkinlik açısından bu iki bitkinin gerisinde kalabilir, ama onun öne çıkan özelliği de, tadının çok iyi olmasıdır. Bu nedenle, yetişkinler ve çocuklar için mide şişkinliği ve gazına karşı hazırlanacak çaylarda, bu üç bitkinin eşit oranda karıştırılarak kullanılması çok daha yararlı olacaktır.

Anason çayı: Havanda hafifçe ezilmiş 1-2 çay kaşığı dolusu anason, 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve demlenmesi için 8-10 dakika beklendikten sonra süzülür. Öksürüğe karşı, günde 2-4 bardak çay, bal ile tatlandırılarak içilir. Mide şişkinliğine karşı yine günde 2-3 bardak çay, tatlandırılmadan içilmelidir. Anasonun havanda hafifçe ezme işlemi, her çay demlenmesinde taze olarak yapılmalıdır.

Yan etkiler: Çok ender olmakla birlikte, solunum yolları veya sindirim organları alerjisi görülebilir. Bu durumda çay kullanımını kesmek gerekir. Başka hiçbir yan etkisi yoktur.

Anason neye iyi geliyor

Anason hazmı kolaylaştırır. İştahsızlığı ve yemeklere karşı duyulan tiksintiyi giderir. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür. İdrarı artırır. Kusmaları ve ishali keser. Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar. Ancak, aybaşı kanamaları ve hamilelik döneminde kullanılmaz. Anne sütünü artırır. Sinirleri yatıştırır. Migren ağrılarını keser. Beyin yorgunluğunu giderir. Uyku verir. Kalbi kuvvetlendirir. Kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar. Cinsel arzuları kamçılar. Astım, nefes darlığı ve bronşitte görülen şikayetleri giderir. Öksürüğü keser. Yaşlılarda meme sarkmasını önler. Fazla miktarda kullanıldığı zaman uyuşukluk verir.


ZENCEFİL (kök ve toz şeklinde mevcuttur)
Bitki özelliği: Uzakdoğu ülkelerinde yetiştirilen bir kültür bitkisidir.
Etkileri: Uyarıcı, gaz söktürücü, terletici,antiseptik, grip, soğuk algınlığı, sindirim sistemi problemleri.
Kullanım alanları: Zencefil, mide bulantısı, şişkinlik ve kolit gibi sindirim problemlerine karşı başarıyla kullanılabilir. Yolculuk kusmalarına karşı etkilidir. Antiseptik etkisi sayesinde, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına ve hatta gıda zehirlenmelerine karşı kullanılabilir.
Zencefil kan dolaşımını uyarır ve böylece kanın yüzeysel bölgelere de rahatça ulaşmasını sağlar. Bu etkinliği sayesinde, donuklarda, ısınmayan el ve ayakların ısıtılmasında çok önemli görevler üstlenebilir. Aynı zamanda yüksek kan basıncını da normalleştirebilir. Terletici ve ateş düşürücü etkileri vardır. Öksürük, grip, soğuk algınlığı ve öteki solunum yolları hastalıklarında, ısıtıcı ve yatıştırıcı etkiye sahiptir. Ayrıca iştah açar ve kabızlığa karşı kullanılabilir.
Kullanım biçimleri:
Zencefil çayı: Değirmende inceltilmiş yarım tatlı kaşığı zencefil, bir bardak dolusu soğuk suya eklenir,hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır,5-6 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Gerektiğinde bir bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.
Baharat: Özellikle zayıf ve sinirsel etkiyeaçık mideler için çok yararlı bir baharattır. Zencefil, mide ülseri olanların bile kullanabileceği özelliktedir.
Uyarı: Zencefilin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.
Son yıllarda Batı dünyası da Doğu'nun şifalı baharatı zencefilin önemini keşfetti. Bilim dünyasındaki ismi Zingiber officinale'dir. Gerçekten de zencefil bir şifa kaynağıdır. Sadece Uzakdoğu'nun kutsal kitaplarında adı geçen bir baharat değildir. Örneğin; Kuran'da da adı geçen tek baharat zencefildir. Hatta cennet tasvirlerinde cennete giren kişilerin zencefilli içeceklerle ödüllendirileceklerinden bahsedilir. Zencefil içerisindeki bir etken madde ile romatizmal hastalıklarda ağrıyı azaltıcı ve iyileşmeye yardımcı bir rol oynar. Ayrıca, taşıt tutmalarına, hamilelik kusmalarına ve genelde kolay midesi bulanan kişilere yardımcıdır. Bu tarz problemlerde özellikle limonla beraber kullanılırsa daha da ferahlatıcıdır.
Zencefil aynı zamanda vücudun soğuğa karşı direncini artırmaya, üşümeyi azaltmaya yardımcı olur. Özellikle ağır sofralardan kalkarken yemeğin daha iyi sindirilmesi ve daha az gaz yapması için yemek yerken biraz zencefil serpmek, yemek sırasında veya yemeğin üstüne zencefilli, limonlu 1-2 fincan çay içmek oldukça yararlıdır.
Yemeklere baharat olarak katılan ya da balla karıştırılıp yenilen zencefil afrodizyak etkisi yapıyor. Cinsel soğukluğu giderip vücudu canlandırıyor Trafik, iş stresi, ekonomik sorunlar cinsel yaşamı kabusa dönüştürüyor. Uzmanlar, cinsel sorunların ortaya çıkmasında psikolojik faktörlerin önemli ölçüde rol oynadığına dikkat çekiyor. Şifalı bitkiler, stres nedeniyle cinsel isteksizlik yaşayanların imdadına yetişiyor. Sağlıklı bir cinsellik için karanfil, tarçın, ısırgan otu, fesleğen gibi bitkilerden karışımlar yapılıyor.
Zencefil ve bal, soğuk algınlığının doğal ilacı
Binlerce yıldır Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerinde, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bu baharat, aynı zamanda soframızda güzel bir lezzet kaynağıdır. Zencefili hangi hastalıklarda, nasıl kullanabiliriz? Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda bir çay kaşığı toz zencefil bir tatlı kaşığı bal ile karıştırıp macun yapılarak yenildiği zaman insanın içini ısıtarak bronşlarını açar ve temizler. Balgamı söktürür, öksürüğü keser. Zencefil aynı zamanda doğal aspirindir; kanı sulandırır, damarları açar, pıhtılaşmayı önler. İyi bir zihin açıcıdır, hafızayı güçlendirir. Zencefil yeni projeler üretmek isteyen insanların ilacıdır, beyni canlandırır. İlaçların mide ve bağırsaklara yaptığı yan etkiyi yok eder. İyi bir bulantı ilacıdır. Ameliyatlardan sonraki anesteziden kaynaklanan bulantılar, deniz ve araba tutmasındaki bulantılarda etkilidir.
Zencefilin doğum sonrasında annenin emzirme döneminde, anne sütünü artırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Sindirim sistemini düzenler, hızlandırır, enerji verir. Zencefil, İngiltere'de besin takviyesi olarak kabul edilmiştir. Kışın salepin üzerine tarçın yerine zencefil serperek içilmesi yorgunluğu alır, sinir sistemini düzeltir. Taze zencefil kökünden yapılan turşu sofralara güzel bir çeşni olmanın yanında sindirime faydalı bir takviye olur.
Zencefil, asırlar boyu iyi bir besin ve ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerde zencefilin hiçbir yan etkisine rastlanmamıştır. Zencefil aynı zamanda çok güçlü doğal bir romatizma ilacıdır. Bal ve toz zencefil karışımından hazırlanan macun, günde üç tatlı kaşığı yenildiğinde bel ve bacak ağrılarını, romatizmayı tedavi eder. Çinliler yüz yıllardır romatizmayı zencefil ile tedavi etmektedir. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz zencefil hakkında Alman bir uzman şöyle der: "Bir kızım olsaydı adını mutlaka zencefil koyardım."
Baş Ağrısı İçin:
Zencefil - Zencefil çayı, başınızda zonklayan damarları yatıştırır. Ayrıca, vücudun ağrı-algılayıcı kimyasallarının üretimini yavaşlatır ve dolaşımı kolaylaştırır. Çayı hazırlamak için, 1/3 çay kaşığı toz zencefili veya kıyılmış taze zencefili bir fincan sıcak suya karıştırın. Soğumaya bırakın, süzün ve ilk baş ağrısı belirtisinde için .
Zencefil kanserli hücreyi öldürdü
Mide bulantısı, iltihaplanma ve vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olduğu bilinen zencefilin, kanser tedavisinde de etkili olduğu öne sürülüyor.
- Bir grup ABD’li bilim adamının yaptığı araştırmalar, yumurtalık kanseri hastaları için umut ışığı oldu.
Baharatçılarda ve süper marketlerde kolaylıkla bulunan zencefilin, pek çok sağlık sorununa iyi geldiği yıllardır konuşuluyor. Zencefil, mide bulantısının giderilmesine ve vücuttan iltihabın atılmasına yardımcı oluyor aynı zamanda afrodizyak etkisiyle de biliniyor.ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir dizi araştırma, zencefilin yakın gelecekte kanser tedavisinde de kullanılabileceğini ortaya koydu. ABD’li uzmanlar, zencefilin yumurtalık kanserinin tedavisinde kullanılabileceğini duyurdu. Araştırmalarda, toz haldeki zencefil suda eritilerek kanserli hücreye uygulandı. Zencefilin kanserli hücreyi öldürdüğü ve kanserli hücrelerin kemoterapiye karşı direnç kazanmasını önlediği görüldü.Gelecekte zencefilin kanser ilaçlarında kullanılabileceğini belirten uzmanlar, kesin etkinin belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu özellikle vurguluyor ve kanser hastalarını zencefile hücum etmemeleri için uyarıyor
---------------------------------------------
Keten Tohumu
Keten tohumunun faydaları
10 bin yıldır gıda olarak da kullanılan keten bitkisi, etkili bir gençlik, sağlık ve güzellik kaynağı. Keten tohumunda yok yok; Kolesterol düşürücü, felç, kanser, unutkanlık önleyici, bağırsak çalıştırıcı ve temizleyici etkisi bunlardan birkaçı. Uzmanlar, sıvı şeklinde, salataların üzerine serpiştirilerek veya günde bir çorba kaşığı şeklinde tüketmeyi öneriyor.
Keten tohumunun yararları
Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir
Bağırsakları yumuşatır, kabızlığa karşı iyi gelir
Kemikleri güçlendirir. Özellikle menopoz döneminde yararlı
Bağışıklık sistemini güçlendirir
Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir
Kalp-damar hastalıklarından korur
Kolesterol, şeker seviyesini dengeler
Yüksek tansiyonu düşürür
Romatizmal hastalıkları önler
Sinir sistemini güçlendirir
Hafızayı güçlendirir
Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir
Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir
Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır
Nasırlarda kompres olarak kullanılır
Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar
Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir
Öksürüğü giderir
Ağız boşluğu, boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılır
Lifleri sanayide, özellikle dokumacılıkta kullanılır
Keten tohumu ne içerir?
Omega-3, Omega-6 ve Omega-9 yağ asitleri
Yüksek oranda çözünür ve çözünmez lif
Protein
Lignanlar (kansere karşı maddeler)
Vitaminler
Mineraller
Aminoasitler
Keten tohumu nasıl tüketilir?
Kaynatılarak içilebilir.
Dövülerek, öğütülerek toz haline getirilebilir. Bir kaşık ağza atıldıktan sonra arkasından su içilebilir.
Kavrulmuş olarak tüketildiğinde daha lezzetli olur. Keten tohumunun çok özel bir tadı veya kokusu yoktur, ama kavrulunca güzel bir tada kavuşur.
Tohum şeklinde de tüketilebilir.
Yemeklere, yoğurda, salatalara, müsliye, pasta, börek gibi unlu mamullere karıştırılarak da tüketilebilir.
Günde 1-1.5 çorba kaşığı keten tohumu sağlıklı kalmak açısından yeterlidir. Dozunu kaçırmamakta yarar var.
------------------------------
KARAHİNDİBA
Hindiba (Kara)(Taraxacum officinale)
İdrar söktürür.
Egzama, güneş yanıkları, akrep ve arı sokmasında faydalıdır.
Balgam söktürür.
Nikris ağrılarını dindirir.
Böbreklerdeki kumların dökülmesine yardımcı olur.
Vücuda kuvvet verir.
Bedeni güçlendiren kuvvetli bir toniktir.
İştah açıcıdır.
Kanı temizler.
Müshil etkisi vardır.
Halk hekimliğinde ilk olarak göz iltihaplarında ve hastalıklarında kullanılan ve güçlendirici, iştah açıcı, kan temizleyici, metabolizma uyarıcı, idrar söktürücü özellikleri bulunan bu bitki çeşitli alkoloidler içeriyor.
Yapraklarındaki C vitamini zenginliğinden dolayı skorbütü önlüyor. En çok karaciğer ve böbrek hastalıklarında kullanılan karahindiba, karaciğer salgılarını artırması nedeniyle karaciğer yetersizliğinden meydana gelen cilt bozuklukları, egzama ve deri hastalıklarına da iyi geliyor. Çiçek saplarından şeker hastalığına karşı yararlanılıyor.
Kan dolaşımını düzenlediği için romatizmaya iyi geliyor.
Bal tadındaki pekmezi de her derde deva; içerdiği asit nedeniyle bal yiyemeyen böbrek hastaları bile rahatlıkla tüketebiliyor. Uzun yıllar bayanlar tarafından yaprakları ve kökleri kaynatılıp suyu kozmetik olarak kullanılmıştır. Deri hastalıklarının tedavisinde de yararlanılan bu su, cilde parlaklık vermesinden dolayı günümüzde de herbalistlerin vazgeçemediği reçetelerden biri.
----------------------------------------------
KARA HELİLE
Basur için 50 gr kara helile tozu, sabah açken ve yatarken birer gram yutulur. Hadis-i şerifte (Kara helile, acı ise de her derde devadır) buyuruldu. (Hakim)
Latince Adı: Terminalia Chebula
Hastalık: Basur ( hemoroid )
Tedavi: Kara helile öğütülüp 1 su bardağı bal şerbetine katılıp yemeklerden önce içilmeye devam edilir.
Hastalık: Kabızlık
Tedavi: Kara helile kaynatılıp balla tatlandırılarak sıcak içilir.
Hastalık: Kan temizleyici
Tedavi: Kara helile unu bal şerbetiyle içmeye devam edilir.
Hastalık: Mide kuvvetlendirici
Tedavi: Kara helile balla macun yapılıp yenmeye devam edilir.
Yan Tesiri: Müshildir. Bu maksatla kullanılır.
Önemli Notlar: Kara helile olarak da bilinir. Vücuda kuvvet verir, hazmı kolaylaştırıcı, mide ve karaciğere fayda verici niteliktedir. Kara helile metabolizmayı düzenler.
------------------------------------------------------
Funda Yaprağı
İshali keser, idrar söktürür.
Böbrek kum ve taşlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Nikriste de faydalıdır.
Anne sütünü artırır.
Lapası, ağrıları keser.
Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi, çıban ve egzamada faydalıdır.
Böbrek-idrar yolları,
sindirim sistemi,
karaciğer-safra sistemi,
solunum sistemi hastalıkları,
prostat büyümesi,
vajina akıntısı,
ishal,
karın ağrıları,
gut hastalığı,
romatizma,
öksürük,
soğuk algınlığı,
huzursuzluk,
yara bakımında,
ateş,
dalak hastalıklarında,
idrar söktürücü olarak,
Böbrek ve idrar yolları taşlarının önlenmesinde,
konjunktiva enfeksiyonlarında göz banyosu olarak, ter söktürücü olarak etkisizdir.
Kombinasyon bileşeni olarak ise şeker hastalığı, adet şikayetleri, menopoz şikayetleri, sinirsel bitkinlik, hazımsızlık, dolaşım bozukluklarında etkisizdir.
--------------------------------------------------
Fesleğen (Reyhan)
Öksürüğü keser.
Hazımsızlığı giderir.
Baş dönmesini durdurur.
Zafiyeti giderir.
Arı sokmasında faydalıdır.
Ağız yaralarını tedavi eder.
Fesleğen kokusu; sivrisinek ve tahtakurusu gibi haşaratı kaçırır.
Sindirimi kolaylaştırır.
Mideyi yatıştırır.
Balgam, gaz ve idrar söktürücüdür.
Uyarıcı ve spazm çözücüdür.
Baş ağrısını giderir.
Sinirleri güçlendirici etki yapar.
Ballıbabagillerden; yaprakları güzel kokan bir çeşit süs bitkisidir. Akfesleğen, hindfesleğeni, yabanifesleğen, yerfesleğeni gibi çeşitleri vardır.
Etki ve Kullanım: Fesleğenin tıbbi etkileri ve onlardan yararlanma yöntemleri şöylece sıralanabilir:
• Sindirimi kolaylaştırır. Mideyi yatıştırır.•
Balgam, gaz ve idrar söktürücüdür.
• Uyarıcı ve spazm çözücüdür.
• Baş ağrısını giderir.
Bu etkileri sağlamak üzere kurutulduğunda çenelde tıbbi niteliklerini ve kokusunu yitirdiğinden fesleğenin taze yaprakları ile infüzyon hazırlanır. 25-30 gram taze fesleğen yaprağı ılınıp üzerine dört bardak kaynar su dökülerek ve 10-15 dakika süreyle demlendirilerek hazırlanan infüzyon, günde iki-üç bardak olarak alınabilir.
• Fesleğen ayrıca öksürüğü keser.
• Sinirleri güçlendirici etki yapar.Bu etkilerinin sağlanması için de, fesleğen tohumlarının kaynar su içinde 15-20 dakika süreyle demlendirilmesiyle hazırlanan infüzyon günde iki kez alınabilir.
---------------------------------------------------
Hatmi Çiçeği (Gülhatmi)
Nezle ve bronşitin sebep olduğu şikayetleri giderir.
Ağız, boğaz ve diş eti iltihaplarını iyileştirir.
Bağırsak iltihaplarını giderir.
Sancıları dindirir.
Dövülmüş hatmi taneleri, vücuda sürülecek olursa, sivrisinek ve böcek sokmalarını önler.
Mideyi yatıştırır, bağırsakları yumuşatır.
İdrar söktürücüdür.
Nezleyi hafifletir.
Göğsü yumuşatır ve balgamı söktürür.
Hatmi sakinleştiricidir.
Ağız, boğaz ve diş diplerindeki ülserlere iyi gelir.
Ayrıca hatmi bedendeki yaraları iyileştirir.
Etki ve Kullanım: Kimi zaman tıbbi yararları için yerine Gülhatmi (A. rosea) türünün kullanıldığı Tıbbi hatminin bu tıbbi etkileri:
• Mideyi yatıştırır, bağırsakları yumuşatır.
• İdrar söktürücüdür.
• Nezleyi hafifletir. Göğsü yumuşatır ve balgamı söktürür.
Bu etkilerinden yararlanılmak üzere, hatminin çiçek açışından sonra toplanan yaprakları, gölge ve havadar bir yerde kurutulur, 1 tatlı kaşığı kurumuş yaprak, 1 bardak su içinde kaynama noktasına kadar ısıtılır, sonra ateş kısılarak 10-15 dakika daha ısıtma işlemi sürdürülür. Böylece hazırlanan dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Hatmi sakinleştiricidir.
• Ağız, boğaz ve diş diplerindeki ülserlere iyi gelir.
Bu durumlar için, yukarıda anlatıldığı şekilde kurutulan hatmi yapraklarından 1 -2 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek ve 10 dakika demlendirilerek bir infüzyon hazırlanır. Sakinleştirici etkisi için günde üç kez birer bardak infüzyon içilir. Aynı infüzyonla yapılan gargara, ağız ülserlerine iyi gelir.
• Ayrıca hatmi bedendeki yaraları iyileştirir.Bunun için, hatmi yaprakları ezilerek bir yara lapası hazırlanır. Bu lapa yaralara dıştan uygulanır.
-----------------------------------------------
Biberiye
Hazımsızlığı giderir.
Çarpıntıyı keser.
Yarımbaş ağrılarını giderir.
Baş dönmesini keser.
Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır.
Yağlı saçların yağını alır.
Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır.
İdrar ve adet söktürür.
Safra ifrazatını arttırır.
Etki ve Kullanım: Biberiye bitkisi sağlığa çok yararlı olduğu gibi, mükemmel bir güzelleştiricidir.
• Kan dolaşımını hızlandırır.
• Sinirleri uyarır ve güçlendirir.
• Mide ve bağırsakları uyarır. Böylece sindirime (özellikle yağlı yiyecek yendiğinde) yardımcı olur.• Hazımsızlıktan oluşan gazları söktürür.
• Safra salgısını artırır.
• İdrar söktürücüdür.
• Kadınlarda aybaşını düzene sokar. Gecikmeleri önler, iyi bir adet söktürücüdür.
• Etkili bir toniktir.
Bu etkileri sağlamak için, biberiyenin yaprak ve taze sürgünleri yaz boyunca toplanır. Bitkinin tıbbi etkisi, çiçek açtığı zamanlarda en fazla olur. Yaprak ve ince sürgünler, aşırı sıcak olmayan, çok havadar ve gölge bir yerde ağır ağır kurutulur. Bir bardak kaynar suya l tatlı kaşığı yaprak ve taze sürgün konulup 10-15 dakika demlendirilerek yapılan infüzyon istendiği kadar içilebilir. Ayrıca:
• Kas ağrılarını, siyatik ve nevraljiyi hafifletir.
• Romatizma ağrılarını azaltır.
• Burkulma ve eziklerde iyileştiricidir.
• Saç diplerindeki bezleri uyarır. Erken saç dökülmelerini önler.Bu etkileri sağlamak üzere, biberiyenin yaprak ve genç sürgünleri suya atılıp iyice kaynatılarak bir dekoksiyon hazırlanır. Bu dekoksiyon, ağrılı yerler ya da saç dipleri elle iyice ovularak deriye yedirilir.
Biberiyenin cildi güzelleştirici niteliklerini de şöylece sıralayabiliriz:
• Biberiye infüzyonu ile yıkanan saçlar gürleşip güzelleşir.
• Bir bez torbaya konulan biberiye yaprak ve taze sürgünleri banyo musluğunun altına asılarak üzerine sıcak su akıtılıp böylece doldurulan küvette banyo yapıldığında cildi derinden temizler, teni kayganlaştırır ve güzelleştirir. Şampuanla yıkanmaktan yıpranan saçları canlandırır. Bitkinin yaprak ve genç sürgünleri ezilerek yapılan lapa, kırışıklıkları gidererek cildi güzelleştirir.
-----------------------------------------
Ihlamur
Uyku verir.
Kan dolaşımının normal olmasını sağlar.
Kansızlığı giderir.
Kalp kifayetsizliğinde faydalıdır.
Damar kireçlenmesini önler.
Böbrekleri ve mesaneyi temizler.
İdrar söktürür.
Kum döker, taş oluşmasını önler.
Ter söktürür.
Grip ve soğuk algınlığının şikayetlerini giderir.
Göğsü ve bronşları yumuşatır.
Mide ifrazatını artırır.
Balla karıştırılıp içilirse, mide ülserine faydalıdır.
Kabızlığı ve bağırsak spazmını giderir.
Boyun ve yüze güzellik verir.
Burkulma ve ezilmelerde ağrıyı keser.
Saç dökülmesini önler.
Göğsü yumuşatıcıdır.
Sinir sistemindeki gerginlikleri azaltır. Rahatlatıcı, yatıştırıcı ve uyku vericidir.
Kadınlarda aybaşı öncesi gerginlikleri giderir, aybaşı sancılarını azaltır.
Etki ve Kullanım: Ülkemizde en çok Büyük yapraklı ıhlamur (T. platyphyllos) ile ikinci sırada Küçük yapraklı ıhlamur (T. cordata) türü ağaçlar yetişir. Bunların öncelikle çiçek ve yapraklarının tıbbi etkileri ile bu etkilerden yararlanma yöntemleri şöylece sıralanabilir:
• Göğsü yumuşatıcıdır.
• Sinir sistemindeki gerginlikleri azaltır. Rahatlatıcı, yatıştırıcı ve uyku vericidir.
• Kadınlarda aybaşı öncesi gerginlikleri giderir, aybaşı sancılarını azaltır.
Bu etkileri sağlamak üzere, yaz ortasında, kuru bir günde yeni açmış ıhlamur çiçekleri toplanır. Bunların yanına bir miktar yaprağı da katılarak gölgede özenle kurutulur. Güneş gören çiçekler koku ve etkilerini büyük ölçüde yitirir. Kurutulmuş çiçek ve yaprak karışımından 1 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Ayrıca, ıhlamur terleticidir.
• İdrar söktürücüdür.
• Uyarıcıdır.
• Bedeni güçlendirici toniktir.
Ihlamurun bu etkilerinden de yararlanılmak üzere infüzyondaki çiçek-yaprak karışımı dozajı artırılır: 2-3 tatlı kaşığı kullanılır. Aynı yöntemle hazırlanan infüzyondan günde üç kez birer bardak alınabilir.
Ihlamurun çiçek ve yapraklarında tilyum adlı glikozit, tanen, yapışkan bitki sıvısı ve farnesol içeren uçucu yağ bulunur. Özellikle çiçek ve yaprakları tıbbi etkilerinden ötürü kullanılan ıhlamur ağacının beyaz, yumuşak ve homojen olan kerestesi heykelcilik vb. işlerde, gövde kabukları boyacılık ve halat yapımında kullanılmaktadır.
-----------------------------------------
Karabaş Otu
Ağrıları geçirir.
Kalbe kuvvet verir.
Damar sertliğinde faydalıdır.
Balgam söker.
Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır.
Uyuşukluğu giderir, zindelik verir.
Ballıbabagiller familyasından, bir veya çok yıllık otsu yahut dip kısmı odunsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkarır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden karabaşyağı denilen bir esans çıkarılır. Yurdumuzda alçak makilerde bulunur.
Etki ve Kullanım: Osmanlılar döneminde koleranın tedavisinde bile yer almış olan karabaş lavantası eskiden
antiseptik,
yara iyileştirici,
yatıştırıcı,
balgam söktürücü,
idrar yolları enfeksiyonlarını giderici,
egzama yaralarını iyileştirici,
sinirleri ve kalbi güçlendirici etkileri nedeniyle sıkça kullanılırken günümüzde daha seyrek kullanılır olmuştur.
Bu etkilerini sağlamak üzere % 2lik infüzyonu dahileri kullanılır. Yani, 1 litre kaynar suya 20 gr. kurutulmuş karabaş lavantası yaprak ve çiçek karışımı hesabıyla ve kaynar suyun içinde 10-15 dakikalık demlendirmeyle bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyon, günde iki-üç kez birer bardak içilir.
Antiseptik ve yara iyileştirici etkilerinden yararlanılmak üzere, piyasada satılan karabaş lavanta esansı (yağı), şikayetli yerlere dıştan uygulanır.
-------------------------------
Kantaron (Sarı)
Vücudu kuvvetlendirir.
Ateşi düşürür.
İştah açar, hazmı kolaylaştırır.
İshali keser.
Nekahat devresini kısaltır.
Nezle ve bronşite faydalıdır.
Öksürüğü keser.
Mide ağrılarını dindirir.
Yaraların iyileşmesinde yardımıcı olur.
Astım,
mide ülseri,
midede asit fazlalığı,
akciğer hastalıkları,
damar sertliği
ve sinir iltihaplarında da faydalıdır.
İkiçenekliler sınıfının, bileşikgiller familyasından, bütün dünyada, özellikle ılıman bölgelerde yaygın olan çok yıllık veya bir yıllık bitkidir. Kırmızı, sarı, mavi ve nadiren beyaz çiçekli olanı bulunur. Kökü acıdır. Bu türüne "Büyük Kantaron" da denir. Çoğunlukla kökü kullanılır. Yaz aylarında toplanıp kurutulur.
Binbirdelikotu çayı ; sinir yaralanmalarında ve her türlü sinirsel şikayetlerde, çarpma sonucu yaralanmalarda ve ağır kaldırma sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklarda kullanılabilir.
Ayrıca o, ishale karşı da etkili bir bitkidir.
Sinirsel yüz ağrıları , günde 2-3 bardak binbirdelikotu çayı içip, dıştan da (haricen) ağrılı bölgeler uzunca bir süre binbirdelikotu yağı ile ovalanarak iyileştirilebilir.
Bitkinin ayrıca, sinir iyileştirici olarak adlandırılan ve sinirsel rahatsızlıklarda, nevrozlarda, uykusuzlukta ve sinir yorgunluklarında başarıyla kullanılan bir de tentürü (Binbirdelikotu Tentürü) hazırlanabilir. Bu tentür dıstan (haricen) friksiyon (ovarak sürme) biçiminde, içten (dahilen) ise, günde 10-15 damla, 1 yemek kaşığı suya karıştırılarak kullanılır. Konuşma bozukluklarında, rahatsız uykularda, histeri krizlerinde, uyurgezerlikte olduğu kadar, yatağa işeme ve depresyonlarda da başarıyla kullanılabilir.
Tüm bu hastalıklarda içten binbirdelikotu çayını kullanırken, bir yandan da oturma çok olumlu sonuçlar verdiği söylenebilir. Haftanın 6 günü, arka arkaya ayak banyoları alınması da tavsiye edilmektedir. Sinir sistemi ile ilgili tüm rahatsızlıklarda bu kür önemlidir.Gelişme çağındaki genç kızların, bir süre (Birkaç ay) günde 2 bardak binbirdelikotu çayı içmeleri tavsiye edilir. Bu çay, cinsel organların gelişmesine yardımcı olacak ve adet görme düzensizliklerine son verecektir. Çok ünlü olan Binbirdelikotu (Kantaron) Yağı’da hiç bir evde eksik olmamalıdır.
Gerçekten de binbirdelikotu yağı ; ağrı kesici, iltihap önleyici ve iyileştirici özellikleriyle, en iyi yara yağıdır. Bu yağı herkes kolayca hazırlayabilir. İyılestirme gücünü en az 2 yıl korur ve yalnızca açık yaralarda, yeni yaralanmalarda, hematomlarda (Deride mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde, güneş yanıklarında ve pürüzlü yüz ciltlerinde bakım toniği olarak kullanılmakla kalmayıp, uçuklar (herpes), varisli damarlar, basurlar (hemorrhoids), sırt ağrıları, lumbago, siyatik, mafsal (eklem) iltihabı, romatizma ve felçli-inmeli (paralysis) bölgelerde de etkili bir friksiyon (Ovarak sürme) yağı olarak kullanılabilir. Yanıklarda ve haşlanmalarda etkili bir yağa sahip olabilmek için bitkinin çiçekleri keten tohumu yağına yatırılır. Bu yağ, güneş yanıklarında da kullanılabilir. Karınlarına zeytinyağı ile hazırlanmış binbirdelikotu (Kantaron) yağı sürüldüğünde karın ağrısı çeken bebeklerin ağlamaları sona erebilir.
Kullanım Biçimleri :
Çay Hazırlamak : 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, orta boy 1 su bardağı kaynamıs suya eklenir ve 3-4 dakika demlendikten sonra süzülür. Yukarıda belirtilen durumlarda günde 2-3 bardak içilir.
Binbirdelikotu (Kantaron) Yağı Hazırlamak : Günesli havada toplanmıs çiçekler, gevsek biçimde bir siseye doldurulur ve üstüne, sızma zeytinyağı eklenir. Zeytinyağı çiçekleri örtmelidir. Mayalanma süresi olan 3-5 gün süresince sisenin kapağı açık tutulur ve arada bir çalkalanarak, günesli bir yerde bekletilir. Daha sonra şişenin kapağı kapatılır ve 4-5 hafta boyunca, arada bir çalkalanarak güneste bekletilir. Süre sonunda süzülür, çiçekler de sıkılır ve koyu renkli şişelere doldurularak saklanır. Yanık yaraları için, zeytinyağı yerine, ketentohumu yağı kullanılır.
------------------------------------
Kekik

Bedeni kuvvetlendirir.
Hazmı kolaylaştırır.
İştahsızlığı giderir.
Sinirleri kuvvetlendirir.
Kalp çarpıntılarını keser.
Yemeklerin bozulmasını önler.
Bağırsak iltihabını iyileştirir.
Salgı bezlerinin düzenli çalışmasını sağlar.
İdrar söktürür.
Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardım eder.
Böbreklerde ve mesanedeki mikropları öldürür.
Cinsel isteği kamçılar.
Tansiyonu geçici olarak yükseltir.
Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır.
Çocuklarda görülen kansızlığı giderir.
Kan dolaşımını düzenler.
Müzmin öksürük, astım, bronşit ve iltihaplı zatülcenp'e faydalıdır.
Grip, beyin nezlesi ve anjinde şikayetlerin azalmasına yardımcıdır.
Kekik suyu ile banyo romatizma ağrılarını dindirir.
Kandaki şeker miktarını azaltır.
Hamileler ve guatrı olanlar kullanmamalıdır.
İkiçenekliler sınıfının, ballıbabagiller familyasından; odunsu saplı, karşılıklı küçük yapraklı, sürüngen, çok yıllık timol kokulu alçak bir bitkidir. İçeriğinde thymol vardır. Güney Amerika'da yetişen thymus vulgaris türünden hafif sarı renkli uçucu kekikyağı elde edilir. İçeriğinde timol ve karvakrol vardır. Midevi, idrar söktürücü ve antiseptik olarak kullanılır. Yurdumuzda yabani kekik ve başlı kekik çok miktarda yetişir. Ancak mercanköşk türlerinin çoğu da kekik yerine kullanılmaktadır.
Etki ve Kullanım: Bedene yararlı nitelikleri ta Antik çağlardan beri öğrenilerek kullanılagelen bütün kekik türlerinin tıbbi etkileri birbirlerine benzer.
• Midevidir: iştahı açar, sindirimi kolaylaştırır. Dispepsi (hazımsızlık) durumunun atlatılmasında etkilidir.
• Aşırı içki içilmesi sonrasında bedende meydana gelen rahatsızlıkları atlatmaya yardımcı olur.
• Gaz söktürücüdür.
• Yatıştırıcıdır.
• İdrar söktürücüdür.
• Spazm çözücüdür.
• Kan dolaşımını hızlandırıp artırır.
• Solucan (kurt) düşürücü etkisi vardır.
• Terletici ve balgam söktürücüdür.
• Soğuk algınlığı, nezle, boğaz ağrıları ve taciz edici öksürüğün atlatılmasında yararlı olur.
• Saman nezlesinin iyileştirilmesinde etkilidir.
• Bronşit, boğmaca ve astım tedavilerinde başarıyla kullanılır.
• Doku ve damar büzücü etkileri nedeniyle çocuklarda diyare ve yatak ıslatma durumlarının iyileştirilmesinde yardımcı olur.
• Bedeni güçlendirici tonik etkisi vardır.
Bütün bu etkilerinden yararlanmak üzere, kekik türlerinin yaprakları kurumuş dallarının üzerinden elle sıyrılarak alınır. Bitkinin çiçekli tepeleri ise yaz başından sonuna kadar yağışsız günlerde toplanır. Bunlar, gölge ve havadar yerde özenle kurutulur, kuru yapraklarla karıştırılır. Karışımdan 2 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak kaynar suya dökülür. 10 dakika süreyle demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde üç kez birer bardak olarak içilir. Tadı acı olduğundan içine biraz bal katılarak alımı kolaylaştınlır.
• Kekik ayrıca antiseptik (mikrop kırıcı) bir bitkidir. Özellikle iltihaplı yaraların temizliğinde ve iyileştirilmesinde etkili olur.
• Akne tedavisinde de temizleyici ve iyileştirici etkileri görülür.
Bu etkilerinden yararlanılmak için piyasada satılan ve her türlü kekiklerin damıtılmasıyla elde edilen kekikyağı, sulandırılarak yara ve aknelere dıştan uygulanır ya da yukarda anlatılan kurumuş kekik karışımdan 2-3 tatlı kaşığı alınıp suda kaynatılarak elde edilen dekoksiyon yaralara ve akneli yerlere dıştan uygulanır.
• Kekik, larenjit (gırtlak iltihabı) ve tonsilit (bademcik iltihabı) durumlarında da iyileştirici olur. Bunun için yukarıda tarifi verilen dekoksiyonla ağızda derin gargara yapılır.
• Kekiğin içerdiği karvakrol adlı madde bazı kişilerin cildinde yakıcı ve kızartıcı etkiler yapabileceğinden, kekikyağı sulandırılarak uygulanmalıdır.
----------------------------------
Mate Yaprağı
Mate, çok eskiden beri kullanılır.
Önceleri, yerliler, yeşil yaprakları çiğnemekle yetinirlerdi.
Şimdi bir fincan kaynar suya 1-2 kahve kaşığı toz mate konarak çay gibi içilir. Güney Amerika'da çok kullanılan bir içecektir.
Mate yaprağı piyasada genellikle gıda maddesi olarak bulunmakta olup, kavrulmuş veya kavrulmamış (yeşil) mate çayı vardır.
Kavrulmuş mate çayının tadı normal fermente siyah çayınki gibiyken, kavrulmamış çay yeşil, non-fermente çaya tekabül eder.
Mate sadece Güney Amerika’da 20 ile 30’cu paraleller arasında yetişmektedir. Brezilya ve Paraguay’da doğal olarak yetişen ve buradan tüm dünyaya ihraç edilen mate yapraklarının doğal bir yenileyici ve tazeleyici olduğu belirtilmektedir. Bu etkisini içeriğinde bulunan yüksek orandaki mineral içerikleri ile sağlamaktadır. İçeriğinde doğal olarak kafein içermektedir.
----------------------------------
Rezene
Mide ve bağırsak hastalıklarında rahatlatıcıdır.
Sindirime yardımcı olur.
Mide ve bağırsak gazlarını söktürür.
İştah açıcıdır.
Emziren annelerde, sütü artırıcıdır.
Bronşitte ve öksürük nöbetlerinde rahatlatıcı etkisi vardır.
Ağız kokusunu gidermek üzere, tohumları çiğnenir.
Yüzü derinden temizlemek üzere, ezilmiş tohumları yüz maskelerinin formülüne katılır.
Bedeni iyice temizlemek üzere, ezilmiş tohumları sıcak banyo suyuna eklenir.
Etki ve Kullanım: Rezenenin tıbbi etkileri ve bu etkileri sağlamak üzere uygulanan yöntemler şöylece sıralanabilir:
• Mide ve bağırsak hastalıklarında rahatlatıcıdır. Sindirime yardımcı olur. Mide ve bağırsak gazlarını söktürür.
• İştah açıcıdır.
• Emziren annelerde, sütü artırıcıdır.
• Bronşitte ve öksürük nöbetlerinde rahatlatıcı etkisi vardır. Öksürük ilaçlarına tat vermekte de kullanılır.
Bütün bu amaçlarla bitkinin ikinci yılının sonbaharında olgunlaşıp yarılan tohumları toplanıp kabukları tarakla temizlenerek gölgede hafifçe kurutulur. İnfüzyon hazırlanacağı zaman bu tohumlar biraz ezilir, 1 tatlı kaşığı tohumun üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10 dakika süreyle bu tohumlar demlendirilir. Yukarıda sayılan durumlar için bu infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Ağız kokusunu gidermek üzere, tohumları çiğnenir.
• Yüzü derinden temizlemek üzere, ezilmiş tohumları yüz maskelerinin formülüne katılır.
• Bedeni iyice temizlemek üzere, ezilmiş tohumları sıcak banyo suyuna eklenir.
UYARI
• Rezene, bedene aşırı dozlarda alınmamalıdır.
Bitkinin tohumları yapışkan bitki sıvısı, şeker, nişasta, tanen, sabit ve uçucu yağlar içerir. Uçucu yağları tohuma anason kokusu verir ve bazı ülkelerde tohumu, anason yerine salata ve yemeklere çeşni katmak üzere az miktarda kullanılır.
-------------------------------------
Sinameki
Kuvvetli müshildir.
Kolit ve spastik kabızlıkta kullanılmaz.
Bulantı ve kusma yapabilir.
Sütlü kahveyle içilmesi daha kolaydır.
Etki ve Kullanım:
Bitkinin tıbbi etkilerinden, içi yumuşatıcı ve müshil olarak yararlanılır. Ülkemizde halk arasında en çok kullanılan müshil ilaçlarından birisidir.
Bu etkisinden yararlanmak için bitkinin kuru yaprakları ya toz haline getirilir ya da sinamekinin tohumlarını taşıyan meyvesi ılık suda 6-12 saat bekletilir. Toz halindeki yapraklarından 2-3 tatlı kaşığı alınıp 1 bardak kaynar suda 10-15 dakika demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde iki-üç kez birer bardak olarak içilir. Ilık suda bekletilen meyvelerinden 3-6 tanesi sudan çıkarılır. Meyveleri 1 bardak kaynar suda 10-15 dakika demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde iki-üç kez birer bardak içilir. Bazı sinameki türlerinden elde edilen infüzyonun tadı çok kötü ve içimi zor olduğundan, sütlü kahveye katılarak bunların alımı kolaylaştırılabilir.
UYARI
• Aşırı diyare durumuna neden olabileceğinden, kolit ve spastik peklik çeken kişiler sinameki kullanmamalıdır.
• Sinameki güçlü bir müshildir. Aşırı miktarda kullanılırsa kusma ve bulantılara neden olabilir.
--------------------------------------------------
Mercanköşk
Latincesi Origanum Majorana olup, aromatik yağ, kurutulmuş çiçeklerinden elde edilen bir çalıdır. Özellikle Asya'da ve dünyanın pek çok yerinde yetişen bir bitkidir. Ülkemizde de yetişmektedir. Mercanköşk çiçeği özellikle Mısır, Yunanistan ve Hindistan'da binlerce yıldır sevginin sembolüdür.
Herbal Terapi
Mercanköşk, herbal olarak eskiden beri sindirim sistemi rahatsızlıklarında, sinir sistemi rahatsızlıklarında ve solunum sistemi rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Sinir sistemi için migren, yüksek tansiyon, psikolojik rahatsızlıklardan uykusuzluk, sıkıntı, dikkat toplayamama ve aşırı cinsel isteğin azalması için kullanılır. Sindirim sistemi rahatsızlıklarından mide spazmında, mide yanmasında, karındaki gaz şikayetlerinde, hazımsızlıkta, ishalde kullanılır. Solunum sistemi rahatsızlıklarında balgam söktürmek için, astını ve bronşitte faydalıdır.
Aromaterapi
Aromaterapik yağ, baharatımsı, biberimsi, kâfur ve kekiği andırır bir kokuya sahiptir. Vücutta gevşeme, sıcaklık, sakinleştirici bir etkisi mevcuttur. Mercanköşk yağı özellikle baş ağrısında, uykusuzlukta, tansiyon yüksekliğinde, eklem ağrılarında, burkulmalarda, lumbagoda, bronşitte, öksürükte ve soğuk algınlıklarında kullanılır.
Kozmetikte Kullanım
Ciltteki berelerde ve atrofik ciltleri sıkıştırıcı olarak kullanılmaktadır.
Kullanım Şekli
Masaj tarzında, banyoda, buğu tarzında kullanılır. Birkaç damla sıcak banyo suyuna konulur. Dolaşımı artırır, burkulmalarda, eklem ağrılarında, kas ağrılarında ve sakinleştirici etkisi bu yoldan sağlanır. Masaj tarzında uygulama özellikle boyun ağrılarında, baş ağrılarında, migrende, egzersiz sonucu oluşan kas tutulmalarında ve ağrılarında tercih edilir. Buğu tarzında uygulama ise öksürük söktürmek için, konjesyonda kullanılmaktadır. Mercanköşk yağı kullanılmadan önce dilüe edilmelidir. Hamilelikte kullanılmaz.
------------------------------
OĞUL OTU (MELİSSA)
Eşanlamlısı:Kovan otu,Limon nanesi,Melisa otu,Melisa,Temre otu,Tatıramba
Latincesi:Melissa officinalis
Faydaları
Sindirim Sistemi:Midevidir. Gaz söktürür, bulantı ve kusmada etkilidir.
Cilt:Antiseptiktir. Antiallerjik olarak kullanılır.
Bağışıklık Sistemi: Terleticidir.
Solunum Sistemi:Astma ve bronşitte kullanılır.
Genital Sistem:Adetleri düzenler.
Sinir Sistemi:Yatıştırıcıdır. Migrende kullanılır.
-----------------------------------
YEŞİL ÇAY
Yeşil çay içindeki kateşinler sayesinde :
· Kanser riskini azaltır. Yeşil çay yemek borusu kanserini erkeklerde %57, kadınlarda %60 oranında önlemektedir. Yeşil çay düzenli içilmesi halinde prostat kanseri riskini üçte iki azalmaktadır. Yeşil çay deri kanserine yol açan ultroviyole ışınların zararından korur. Tümörü küçültür. Antioksidandır. Yeşil çaydaki antioksidan E vitaminindekinden 20 kez daha kuvvetlidir. Kolestrolü düşürür. Tansiyonu ayarlar. Kan şekerini ayarlar. Bakterileri öldürürür. Grip virüsünü öldürür. Ağız kokusunu önler.
· Yeşil çay içindeki C vitamini sayesinde :
· Stresi azaltır. Gribi önleyicidir.
· Yeşil çay içindeki kafein sayesinde :
o Performansı etkiler,yorgunluk ve uyku halini ortadan kaldırır. İdrar söktürücüdür. İdrar söktürücü özelliğinden dolayı zayıflama rejimlerinde kullanılıyor. (21)
· Yeşil çay içindeki flavonoidler sayesinde :
o Kan damarlarını güçlendirir.
· Yeşil çay içindeki polisakkaridler sayesinde :
o Kan şekerini düşürür.
· Yeşil çay içindeki fluorid sayesinde :
o Diş çürümesini engeller.
· Yeşil çay içindeki E vitamini sayesinde :
o Antioksidan olarak rol oynar.
o Yaşlanmayı geciktirir.
· Yeşil çay içindeki EGCG (Epigallokateşin Gallat) adlı kimyasal madde sayesinde :
o Kanser hücrelerinin gelişmesini önlüyor.
o Akciğer, mide, bağırsak karaciğer ve deri kanserlerini önleyici etki yapıyor.
o Alzheimer'i önleyici
o Sigara kullanımının toksik etkisini azaltıyor.
o Yeşil çay içen hamile kadınlar sorunsuz bir doğum gerçekleştirebilirken, sakat çocuk dünyaya getirme riski de azalacak.
· Yeşil Çay:
o Anti enflamatuar, hücre yenileyicidir.
o Arterioskleroz riskini azaltır.
o Damar sertliğinden koruyor. Kılcal damarları büzerek ödem oluşmasını önlüyor.
o Deriyi besler
o Kalp ve dolaşım sistemini olumlu etkiler ve, hastalıklarını azaltır.
o Kemik erimesini engelliyor.
o Kilo verdirir.
o Mide ve barsak problemlerini hafifletir.
o Migreni geçiriyor.
o Sürekli kullanımı, romatizmal hastalıkların tedavisinde fayda sağlar.
o Vücuttaki yağların yakılma sürecini hızlandırarak diyetleri destekler.
o İstenmeyen yeğların %30'unu absorbe eder.
Unutmayın!!!
· Günde 4-5 fincan yeşil çay vücudunuz zırh gibi korur.
· Sabah aç ve akşam yatmadan önce birer bardak yeşil çay önerilir.
· Yeşil çayınıza şeker koymayınız,
· Tatlandırıcı olarak süzme bal koyabilirsiniz.
· Etkili olabilmesi için aç karnına, sıcak ve yudum yudum içilmelidir.
satışını yapmakta olduğumuz diğer bitki ve baharatlar:

Altın Otu
idrar söktürücü ve tokluk hissi veren bir bitkidir. yaprakları kaynatıldıktan sonra suyu özellikle basura karşı kullanılır. Böbrek taşlarını eritici, idrar sökütücüdür. Ödem, albümin, mesane iltihabını giderir. Romatizma, safra kesesi, idrar yolu ve prostat iltihaplarını giderir. Eklem ağrılarını giderir. Antiseptik ve dogal bir antibiyotiktir.
Sarılık, karaciğer sirozu, nevralji, cinsi iktidarsızlık ( impotensi ), raşitizm, kulak çınlaması, kulağın ağır işitmesi, romatizma, siyatik, safrakesesi iltihabı ve kum, mesane ve böbreklerde iltihap, ağrılı idrar zorluğu, düşük tansiyon,kan tükürme, egzama.
Nasıl Kullanılır : 1 çorba kaşığı kıyılmış bitki 400 gr. kaynar su ile çay gibi demlenilir. Günde 3 defa yemeklerden önce içilir.

Karanfil
Ateş düşürür, terletir. İştah açar. Mide üşütmesinden doğan şikayetleri giderir. Dağ karanfilinin çiçekleri balla karıştırılıp yenirse, iktidarsızlığı giderir. Mide ve bağırsak bozukluklarını giderir.
Mikropları öldürür. Ağrıları dindirir. Sinirleri uyarır. Hazmı kolaylaştırır. Koku giderir. İshali keser. Bedeni ve zihni yorgunlukları giderir. Cinsel arzuları kamçılar. Doğumu kolaylaştırır. Karanfil esansı diş macunlarında kullanılır

Defne Yaprağı
Terletir, ateşi düşürür. Vücuda rahatlık verir. İdrar ve adet söktürür. İştah açar. Sinir ağrılarını dindirir
yemeklere, çaya ve turşulara güzel koku vermek için kullanılır. gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarına, soğuk algınlığına ve geribal enfeksidyonlara iyi gelir. terletici ve antiseptik özelliklere de sahiptir. saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. saç uzatır. ayrıca gaz giderici ve kas gevşeticidir. şekeri dengeler.
Yorgunluk, bronşit, uyutucu, mikrop öldürücü, hazım ettirici, spazm çözücü, mide bağırsak gazı söktürücü, idrar söktürücü, nefes açıcı, terletici, hazmettirici ve uyarıcı özelliği vardır. Soğuk algınlığı sebebiyle meydana gelen kırgınlık, romatizma, ağrılarına faydalıdır. Hamilelere yasaktır. Önerilen kullanım şekli
*Defne yaprakları keskin kokusu ile ağızda çiğnenirse ağız kokularını yaraları giderir. Baharlı lezzeti ile sindirim salgılarını arttırır.
*Diş ağrısını dindirmek için 2-3 yaprağını sirke ile kaynatıp dişe gargara yapın.
*100 gr defne yaprağı 1 litre suda kaynatılarak günde 1-2 fincan içilir.
*Güneşte kurutulmuş meyve ve yaprakları toz haline getirilir. Her türlü zehirli hayvan ısırığı, arı sokmasında faydalıdır.
*Defne sabunundan mikrop öldürücü özeliğinden dolayı cilt mantarlarında, saç dökülmesini yavaşlatmak için kullanılır.
*4 avuç dolusu defne yaprağı 1 kuvvet kaynar suya atılarak ılınınca bu su içinde 1 saat oturup banyo olarak da uygulanabilir. Bu banyo soğuk algınlığı sebebiyle meydana gelen her türlü ağrılara ve bayanlarda adet zamanı sancıları ile basit vajinal akıntılarda faydalıdır. Bedeni uyarır zindeleştirir.
*Bitkinin meyvelerinden yapılmış olan defne yağı, bedende anjin, (boğaza haricen sürülür) romatizma, sinüzit nedeniyle ağrıyan yerlere sürülerek rahatlama sağlanır.
*10gr defne tohumları balla macun yapılır. Kaşık kaşık yenir. Baş ağrısına, romatizmaya nefes darlığına iyi gelir.
*Çay olarak içmek için 5 bardak kaynar suya 2-3 yaprak atılır. 2-3 dakika kaynatılır. 10 dakika beklenir. Yemekten sonra veya yemek araları günde 2-3 fincan içilir.
*Hazmettirici ve uyku için 3 bardak suya 2 yaprak konur 3 dakika kaynatılır. Akşam yemeğinden sonra 1 fincan içilir.
*4 bardak suya 5-10 gr meyve atılır. 1-2 dakika kaynatılır. 10 dakika bekletilir. Günde 3 kere 1 er fincan içilir.
*Anjin, ağız ve yaraları için 4 bardak suya 5 yaprak konur. 3-4 dakika kaynatılır. 5-10 dakika demlendirilir. Gargara yapılır, sinüzit ağrılarının bulunduğu yere kompres yapılır.
*Defne yağı romatizma ağrılarda sürülür.
*Defne sabunu saç dökülmesini yavaşlatır. Deri mantarlarına etkilidir.
*Bir-iki adet taze defne yaprağı fasulye, mercimek, nohut, pirinç gibi kuru yiyeceklerin içine konursa onların kurtlanmalarını önler.
*Et balık yemeklerine güzel koku verir. 2-3 günlükse de bayatlığını alır

Kabuk Tarçın
Kan dolaşımını geliştirip hızlandırır.
İştah açıcıdır. Sindirimi kolaylaştırır.
Mide bulantıları ve kusma refleksini bastırır.
Hafif doku ve damar büzücü özelliği nedeniyle diyareyi kesici ve peklik vericidir.
Mide ve bağırsak gazlarını söktürür.
Meyan Kökü
Balgam söktürücü, mukoza koruyucu, antiseptik, böbreküstü bezlerini etkileyici, kramp çözücü, müshil.
Meyan kökünün böbreküstü bezi problemlerine, örneğin Addison hastalığına(bir böbreküstü bezi yetmezliği) karşı görülen olumlu etkisi, onun bu konudaki etkinliğinin belirgin bir kanıtı olarak kabul edilir.
Meyan kökü ayrıca, tüm öksürüklere ve bronşiyal hastalıklara karşı da başarıyla kullanılabilir. Tıp tarafından mide ülseri tedavisinde kullanıldığı gibi, geleneksel tıpta da meyan kökü, mide mukoza iltihabına ve mide ülserine ve kabızlığa karşı kullanılır. Ayrıca, kramp çözücü etkisi de unutulmamalıdır.
Kullanım biçimleri: Bir çay kaşığı ince kıyılmış meyan kökü, bir bardak soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Yemeklerden sonra 1 bardak olmak üzere, günde 2-3 bardak taze demlenmiş çay içilir.

Uyarı: Önerilen dozajlara uymak kaydıyla, tedavi kürleri 4-5 haftayı aşmamalıdır. Aksi halde, eklemlerde ve yüzde ödemler oluşabilir; dışkılanan sodyum miktarı azalır ve potasyum miktarı artar. Uygulanan tedavi süresince, örneğin muz ve kuru kayısı gibi potasyum açısından zengin olan besinlerin tüketilmesi doğru olur.

SARS Hastalığına Karşı "Meyan Kökü"
Dünya geçtiğimiz yıl içinde SARS'la tanıştı. Bilim adamları bu hastalığı yenecek antikorlar geliştirmeye çalışırlarken, geçtiğimiz günlerde SARS'ın çözümünün doğada bulunduğu açıklandı. Alman virologlar, meyan kökünden elde edilen bir maddenin, SARS'a karşı kullanılan ribavirin maddesinden çok daha etkili olduğunu kaydettiler.
Meyan Kökü: Bir ecza deposu
Meyan kökü dünyada biyolojik olarak en aktif olan bitkilerden biridir. Örneğin Meyan kökü bir magnezyum ve silisyum kaynağıdır. Meyan kökü, mideyle ilgili sağlık problemlerinde son derece etkilidir. İçerdiği glisirutenik asid (GLA), deglisirine meyan kökü (DGL) ve karbenoksolen sodyum (CS) maddeleri, bilinen en etkili anti-ülser ilaçlarındandır. Meyan kökü ayrıca cilt problemlerine de iyi gelir. Meyan kökü tüketimi ciltte oluşan aknelerin tedavisinde etkilidir. Meyan kökü, ateş düşürücü özelliğinin yanı sıra, karaciğerin toksik maddeleri süzmesinde de yardımcıdır. Hepatit, siroz gibi karaciğer hastalıklarının tedavisinde meyan kökünde bulunan GLA'nın detoksifian etkisi kanıtlanmıştır. Bitkinin göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici özellikleri de vardır. Mide hastalıklarında, özellikle gastritte de son derece yararlıdır. Meyan kökü eczacılıkta toz halinde, hapların hazırlanmasında şekil vermede kullanılır. Ayrıca taze veya kuru köklerinin kaynar su ile karıştırılması ve sonra alçak basınçta yoğunlaştırılması suretiyle meyan balı elde edilir. Meyan balındaki glisirrizin miktarı daha fazladır. Meyan kökü, piyasada toz veya kalıplar halinde bulunur. Parlak siyah renkli, tatlı lezzetlidir. Suda kolaylıkla erir. Meyan kökünün su ile birleştirilmesi sonucunda elde edilen karışıma ise meyan şerbeti denir. Koyu esmer renkli ve tatlı lezzetli, göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici ve serinletici özellikte olan bu şerbet daha çok Güneydoğu Anadolu bölgesinde elde edilir ve kullanılır.

Susam

Sumak

Haşhaş

Nane
Nane sindirim sistemi için iyi bir bitkidir. Safra ve mide sekresyonunu uyarır, hazımsızlık ve gaz şikayetlerini hafifletir. Mide bulantısını önler. Antispazmodik özelliği sayesinde mide ağrıları ve gazdan doğan barsak kramplarında etkilidir. Kabızlık ve ishal şikayetlerinde de bu etkisini gösterir. İyi bir sindirim için yemeklerden sonra bir fincan nane çayı alınması önerilir.
Enfeksiyonlar
İçerdiği esansiyel yağlar antiseptik ve mantarları öldürücü özellik taşırlar. Bu özelliği gastroenteritlerde etkili olmasının bir başka sebebidir. Birkaç damlası ile bronşitli hastalarda göğüse, farenjitli hastalarda boğaza ve sinüzitli hastalarda sinüslerin üstüne yapılacak masaj etkili olur. (Bu masaj geceleri yapılırsa uyumayı engelleyebileceğinden sabahları yapılması tavsiye edilir.) Uyarıcı özelliği vardır.
Ağrı Kesici
Deriye uygulanmasıyla ağrı kesici özelliği vardır. Baş ağrılarında suyla karıştırılmış nane yağının 10 dakikalık uygulaması yeterlidir. Burkulmalarda da nane yağı ile masaj faydalı olur

Kimyon
Midevidir: iştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.• Mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür.• Diyareyi hafifletici etkisi vardır.• İdrar söktürücüdür.• Sinirleri uyarır.• Terletici etkisi de bulunmaktadır.
Karabiber
İştah açıcı, uyarıcı; sindirimi kolaylaştırır. Zayıf böbreklere, basura, mesaneye ve hassas midelere zararlıdırÖzellikle pankreası etkileyerek yağlı ve nişastalı besinlerin sindirimini sağladıktan başka, bu maddelerin vücuttaki miktarını da ayarlar. Şeker hastalığının ilerlemesini durdurur Ağızdaki tükürük miktarını ayarlayarak nişastalı besinlerin ilk sindirimini sağlar. İştah açar, yenilen yiyeceklerden zevk alınmasına yardım eder. Ete, balığa, sucuk, sosis gibi yiyeceklere karıştırılırsa onların bozulmasını engeller. İshali dindirir, mide ve bağırsaktaki gazları söktürür, yemeklerin bağırsaklarda kokuşmasını önler.
Kansızlığı gideren, sinirleri güçlendiren, bol idrar söktüren karabiber, kadında olsun, erkekte olsun cinsel isteği artırır.

Acı toz kırmızı biber

tatlı toz kırmızı biber

İsot

Çörekotu
çörekotu ile ilgili geniş açıklamayı sayfamızda kendi başlığı altında bulabilirsiniz.

Limon Tuzu


bitkiler hakkında detaylı bilgiler için bkz.: